loading
close
SON DAKİKALAR

Diyarbakır Görüşmesi

Onur Öymen
Tarih: 17.11.2013
Köşe: Diplomasi

Onur Öymen; Başbakanın Diyarbakır'da Barzani'le yaptığı görüşme bir çok bakımdan ciddi sakıncalar yaratacak niteliktedir...

Hükümetin olumlu bir kamuoyu algısı yaratma çabalarına rağmen Başbakanın Diyarbakır'da Barzani'le yaptığı görüşme bir çok bakımdan ciddi sakıncalar yaratacak niteliktedir.

Bir kere Başbakanın muhatabı bir yerel yönetim lideri değil, İrak Başbakanıdır. Başka bir şehirde düzenlenen uluslararası toplantılar gibi istisnai durumlar dışında Başbakanın dış temaslarını yürüteceği yer Türkiye'nin veya ilgili ülkenin Başkentidir. Barzani Türkiye'nin Başbakanı tarafından kabul edilmek istiyorsa kendisini Ankara'da ziyaret etmeliydi.

Suriye'deki durum gibi konular uluslararası ilişkiler kapsamına girer. Bu gibi konuların yerel yönetim liderleriyle görüşülmesi de doğru değildir.

Türkiye'nin İrak'la arasındaki en önemli sorun PKK terör örgütünün Kuzey İrak'taki varlığına yıllardan beri müsamaha edilmesidir ve PKK'nın fiili denetimi altında Mahmur Kampında yaşayan 11,000 Türk vatandaşının durumdur. BM Güvenlik Konseyinin kararları ve Irak Anayasası Irak Hükümetine topraklarında terörist faaliyetlere müsamaha etmeme yükümlülüğü getirmektedir.Oysa Irak Hükümeti de Barzani de PKK'nın Irak topraklarını terketmesini sağlayamamış ve özellikle son yıllarda bu yolda hiç bir gayret göstermedikleri gibi Türkiye'nin müdahalesini de engelleyici bir tavır içine olmuşlar, hatta Türk milletini rencide edici beyanlarda bulunmuşlardır.

Başbakanın şimdiye kadar "Kuzey Irak Yerel Yönetimi" tabirini kullanırken şimdi "Kürdistan'dan"söz etmesi bu bölgenin adım adım bağımsız bir devlete dönüştürülmesi çabalarına Türkiye'nin de destek olabileceği, hiç değilse karşı çıkmayacağı izlenimi uyandırmıştır.

Barzani'nin Diyarbakır'a askeri üniformaya gelmesi dikkatlerden kaçmamıştır. Bu kıyafet onun bağımsız bir silahlı kuvvetin komutanı olduğunun simgesinin göstergesidir. Kendisinin daha önce Türkiye'ye bir çok defa sivil kıyafetle geldiği bilinmektedir. Diyarbakır'daki görüşmeye katılan bir ses sanatçısının da askeri kıyafete benzer bir giysiyle geldiği de göze çarpmıştır.

Eğer basının yazdığı gibi Barzani'nin toplu nikah töreninde hediye vermek üzere üç bavul dolusu altını Türkiye'ye getirdiği doğruysa, bu da uluslararası alanda örneği pek görülmeyen ve yasalarımıza göre geçerliliği tartışmalı bir durum yaratmıştır.

Başbakanın "çözüm süreci" olarak adlandırdığı gelişme, bütün sakıncaları bir yana, Türkiye'nin bir iç meselesidir. Böyle bir konuda Barzani'den destek istenmesi onu Türkiye'nin bir iç meselesine karışmaya davet etme anlamı taşır ve bu açıdan son derecede sakıncalıdır.

Bütün bunlardan daha vahimi Barzani'nin ziyaretinden birkaç gün önce Diyarbakır'daki Atatürk'ün "Ne mutlu Türküm Diyene" sözlerini içeren bir tabelanın kaldırılmalıdır. Bunu Barzani'ye hoş görünmek için ulusal değerlerimizden vazgeçebileceğimiz şeklinde yorumlayan vatandaşlarımızın milli duyguları incitmiştir. Ülkemizin milli bütünlüğünü zedelemek isteyenleri memnun etmeye çalışanlar Halkımızın ezici çoğunluğunun temel değerlerini feda etmek hakkına sahip değildirler.

Bu gelişmeler karşısında sessiz kalan muhalefet partileri de Hükümetin tarih karşısındaki sorumluluğunu paylaşmış olacaklardır.

Sevgiler, saygılar.

Onur Öymen

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları