loading
close
SON DAKİKALAR

Osman Kavala, yeniden tutuklandı

Osman Kavala, yeniden tutuklandı
Tarih: 20.02.2020 - 02:45
Kategori: Gündem

Kavala, 11 Ekim 2019'da tahliye kararı verilen soruşturma dosyası kapsamında bu kez 'kaçma şüphesi' gerekçe gösterilerek tutuklandı.

Haber Osman Kavala için açılan sosyal medya hesabı Kavala'ya Özgürlük @FreeOsmanKavala'dan duyuruldu; "Ve #SevgiliOsmanKavala yeniden tutuklandı! And #DearOsmanKavala has just been rearrested! #OsmanKavalayaÖzgürlük #FreeOsmanKavala

Avukat Akın Atalay paylaştı; Bu aşağıdaki de Osman Kavala’nın bu dosyadan toplam olarak 1 yıl 11 ay 11 gün süreyle tutuklu kaldığına dair savcılık belgesi...

İş insanı Osman Kavala, 2 yıl 4 ay tutuklu kaldıktan sonra dün Gezi Davası'nda hakkında beraat ve tahliye kararı verilmesinin ardından, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin diğer soruşturma kapsamında yeniden tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın, "Kavala'nın şüpheli Hanrey Barkey ile görüştüğü, PKK irtibatlı kişilerle iletişim kurduğu ve darbe teşebbüsünün karar sürecine katıldığı" yolundaki iddiasını yerinde gören İstanbul Nöbetçi 8. Sulh Ceza Hâkimliği, 'kaçma şüphesi' gerekçesiyle tutuklama kararı verdi. Kavala'nın avukatı İlkan Koyuncu, "Savcılığın sevk evrakında bir kelime ilave bir iddia bulunmamaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan cübbe giymiş, müvekkilim hakkında tutuklama kararı vermiştir" dedi.

Osman Kavala, Gezi Davası kapsamında tutuklu bulunurken hakkında yürütülen 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili ikinci soruşturmada da tutuklu sanık sıfatıyla ifade vermiş, ancak 11 Ekim 2019'da bu dosyada re'sen tahliye kararına hükmedilmişti. İkinci tutuklama, 11 Ekim 2019'da tahliye kararı verilen bu soruşturma kapsamında bu kez "suçun önemi" ve "kaçma şüphesi" gerekçesi öne sürülerek yapıldı.

"15 Temmuz darbe girişimine destek olmakla ilgili tüm iddialar asılsızdır"

Kavala, savunmasında şu ifadeleri kullandı:

"Yaklaşık 2 yıl 4 aydır hukuksuz bir şekilde tutuklanmış bulunuyorum. Dün 30. Ağır Ceza Mahkemesi beraat kararının tescil etmiş olduğu gibi ve daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının açıkça belirttiği gibi maruz kaldığım sıra dışı vakimlikte bir hak ihlalini dünkü gözaltı kararı ve bu akşam gördüğünüz savcının sevk yazısı bu hak ihlalinin devam ettirilmekte olduğunu göstermektedir. Daha önceki ifademde belirtmiş olduğum gibi 15 Temmuz darbe girişimine destek olmakla ilgili tüm iddialar asılsızdır."

"Erdoğan cübbe giymiş, müvekkilim hakkında tutuklama kararı vermiştir"

Kavala'nın avukatı İlkan Koyuncu, savunmasında "309. maddenin ihlalinden 2 sene müvekkilim cezaevinde kaldı. Savcı tarafından re'sen tahliye edildi. Bugünkü sevk evrakında bir kelime ilave bir iddia bulunmamaktadır. Bugün öğle saatlerinde AKP grup toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan cübbe giymiş, müvekkilim hakkında tutuklama kararı vermiştir" dedi.
Hanrey Barkey ile Kavala'nın görüşmediğini ispat eden HTS raporu mahkemeye sunuldu
Avukat Deniz Tolga Aytöre ise savunmasında, "Öncelikle bu dosyanın muadili olan gezi dosyası olarak kamuoyunda bilinen 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından beraat kararı verilen dosyadan bu dosyada da iddia edildiği üzere hakkında yakalama kararı bulunan Hanrey Barkey ile müvekkilimin hiçbir şekilde telefonla görüşmediğini ispat eder HTS analiz raporunu dosyanıza sunuyorum. Bu dosya kapsamında CMK'da soruşturma aşamasında tutuklama aşamasında geçirilecek süre olarak 2 yıllık süre de dolmuştur" ifadelerini kullandı.

840 gün tutuklu kalmasının ardından hakkında dün beraat ve tahliye kararı verilen Osman Kavala, daha önce tahliye kararı verilen dosyada sorgusu bile yapılmadan yeniden tutuklandı.

Karar sonrası Kavala, adliyeden çıkarılarak cezaevine götürülmek üzere yola çıkarıldı.

"Cezaevinden çıkacağım anlamına gelmiyor"

Kavala, aylar önce T24'ten Şirin Payzın'a yaptığı açıklamada, "Herhalde benim için de tahliye kararı verilecek; ancak bu, cezaevinden çıkacağım anlamına gelmiyor. 15 Temmuz'a destek suçlamasıyla tutuklama kararım iki dosya arasında paylaştırılmış" demişti.

Ne olmuştu?

Gezi Parkı eylemleri gerekçesiyle 840 gün tutuklu kalan Osman Kavala ve tutuksuz 15 sanığın yargılandığı davanın 6. duruşması dün Silivri'de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmüştü. Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Yiğit Aksakoğlu'nun da aralarında bulunduğu 16 sanıklı davada 9 sanık haklarında isnat edilen tüm suçlardan beraat etmişti. Bu kapsamda davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala'nın tahliye edilmesi bekleniyordu.

Ancak iş insanı Osman Kavala hakkında 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında yeniden gözaltı kararı verildi. Kavala, cezaevi çıkışında başka bir soruşturma kapsamında gözaltına alındı.
15 Temmuz 2016'daki darbe girişimiyle ilgili bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan Kavala, sağlık kontrolünden sonra götürüldüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorgulandı.

Emniyet'teki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Kavala, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Savcılık, Kavala'nın tutuklanması talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği'ne sevk edilmesine karar verdi.

Osman Kavala Kimdir?

Osman Kavala, Manchester Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 1982 yılında Kavala Grubu şirketlerinin yönetimini üstlendi. 12 Eylül sonrasının baskıcı ortamında etkili, yaygın ve popüler bir yayıncılık faaliyeti yoluyla, ülkenin demokratikleşme ve sivilleşmesine hizmet etmesi amacıyla 1983 yılında İletişim Yayınları’nın kuruluşuna katıldı. Sonraki yıllarda yürüttüğü çalışmalarda hedeflerine kültürel çeşitliliğin tanınması, kültür sanat diyaloğu ve kültürel işbirliği eklendi.

1999 depremi ardından önayak olduğu dayanışma faaliyetlerinden sonra aktif iş hayatını bırakıp tamamen sivil toplum alanına yönelen Osman Kavala, Türkiye’de 1990’lardan itibaren gelişmeye başlayan sivil toplum hareketliliğinin önemli aktörlerinden biri oldu. Pek çok farklı sivil toplum kuruluşunun oluşumunda ve çalışmalarında yer aldı. 2002 yılında bu alandaki çalışmalarını kültür sanat alanında yoğunlaştırarak, Türkiye’de kültür ve sanatın üretimini, izlenmesini, paylaşımını çoğaltmak, yerel inisiyatifleri desteklemek, kültürel çeşitliliği ve hakları vurgulamak, bölgelerarası ve uluslararası işbirliklerini güçlendirmek amacıyla sanatın değişik alanlarından, iş dünyasından ve sivil toplumdan kişilerle birlikte Anadolu Kültür’ü kurdu. Anadolu Kültür gerçekleştirdiği projelerle toplumsal barış kültürünün yerleşmesini hedefledi.

1990’ların ağır çatışma ortamından sonra sivil bir sanat girişiminin diyaloğa ve barışa hizmet edeceği düşünülerek kurulan ve Anadolu Kültür’ün ilk girişimi olan Diyarbakır Sanat Merkezi (DSM) İstanbul’dan ve Avrupa şehirlerinden sanatçıların ziyaret ettiği, yerel sanatçılarla tanıştığı, ortak projeler tasarladığı herkese açık bir mekân oldu. DSM, Diyarbakır’da sanat üretmek isteyen insanların profesyonel destek aldığı ve bağlantılar kurduğu önemli bir platform haline geldi. 2005 yılında açılan Kars Sanat Merkezi ise, 2009 yılındaki kapanışına kadar, kentin çok amaçlı tek salonu olarak sadece Kars için değil Türkiye, Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan için bir kültürel iletişim ve etkinlik merkezi olarak hizmet verdi.

Anadolu kentlerindeki çalışmalar, başta Antakya ve Çanakkale olmak üzere İzmir, Eskişehir, Gaziantep, Van, Batman ve başka kentlerin katılımıyla yaygınlaştı. 2010’a gelindiğinde Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne kabulüne ilişkin müzakere sürecinin hazırlıkları sürerken Anadolu Kültür de Avrupa ile Anadolu kentleri arasında bağlar kuracak çalışmalara ağırlık verdi. Bu çalışmalarla amaçlanan, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine katkı çerçevesinde İstanbul dışındaki kentlerin kültürel ortamına destek sağlamak, Avrupa’yla aralarında kültür köprüleri kurmaktı. 2011 yılından itibaren yürütülen TANDEM programı da Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasında kültür yöneticilerine yönelik uzun vadeli işbirliklerini destekledi. Türkiye’den yirmi farklı şehirden katılımcı, Avrupalı ortaklarıyla buluşarak birlikte projeler geliştirdi. 2012’de başlayan BAK projesi ile Türkiye’nin farklı bölgelerinden gençler ortak sanatsal üretim için danışmanlar eşliğinde birlikte çalıştı. Anadolu Kültür, kurduğu merkezler, TANDEM, BAK, farklı film ve sergi projelerine verilen destekler ve 2015’te başlayan Yeni Film Fonu aracılığıyla Türkiye’den pek çok kültür sanat üreticisine projelerini gerçekleştirmeleri için fırsatlar sunuyor. Anadolu Kültür’e bağlı olarak 2008’de Tophane’de kurulan diğer bir merkez olan DEPO ise erişilebilir ve esnek yapısıyla, İstanbul kültür sanat ortamındaki, ticari olmayan, eleştirel seslere açık, bağımsız bir sanat mekânı ihtiyacını karşılamayı amaçlıyor.

Anadolu Kültür’ün zor yaşam koşullarına sahip çocuklara yönelik çalışmaları arasında, 2011 Van depreminden sonra çocuklarla yapılan fotoğraf atölyesi, Ezidi mülteci çocuklara yönelik eğitici çalışmalar ve Suriyeli mülteci çocuklar için hazırlanan çift dilli kitaplar öne çıkıyor.

Anadolu Kültür’ün sivil toplum arasında bölgesel işbirliği, anlayış ve barış kültürünü geliştirme kapsamında yürüttüğü ve desteklediği pek çok farklı çalışma arasında ise Ermenistan-Türkiye Gençlik Senfoni Orkestrası, Ermenistan ve Türkiye’den gençleri bir sözlü tarih çalışması kapsamında biraraya getiren Birbirimizle Konuşmak projesi, Türkiye-Ermenistan Sinema Platformu, Gomidas 140 Yaşında ve In Memoriam konserleri sayılabilir.

Osman Kavala’nın üzerinde çalıştığı diğer alan ise kültürel miras. Kuruluşuna katkıda bulunduğu Kültürel Mirası Koruma Derneği (KMKD), tahrip edilmiş ve geleceği tehlikede olan taşınır veya taşınmaz varlıkların korunması ve aslına uygun bir şekilde restore edilmesi için alan araştırmaları yürütüp raporlar yayınlıyor.

Osman Kavala, ana uğraşı olan ve 2017 yılında 15. yılını dolduran Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanlığı’nın yanısıra Açık Toplum Vakfı, TESEV, TEMA Vakfı, Tarih Vakfı, Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı gibi pek çok sivil toplum örgütünde kurucu üye, yönetim kurulu üyesi veya danışma kurulu üyesi olarak bulunuyor.

Osman Kavala, bu ülkenin sorunlarına duyarlı bir birey olarak, farklı görüşte insanları tartışma platformlarında bir araya getirip ortak çözüm arayışının yolunu açmak, toplumsal ve uluslararası çatışmalara, barışa ve insan haklarına dayalı demokratik çözümler üretmek üzere çalıştı.

Kaynak : T24-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları