loading
close
SON DAKİKALAR

Pasif içiciye 10 kat daha zararlı

Pasif içiciye 10 kat daha zararlı
Tarih: 11.02.2012 - 22:05
Kategori: Sağlık, Yaşam

Uzmanlar, çevresel sigara dumanındaki kanser yapıcı maddelerin, sigaradan çekilenden 10 kat fazla olduğu görüşünde

Dünyada 1,2 milyar kişi sigara içiyor. Sigara içenlerin yüzde 47’si erkek, yüzde 12’si kadın. Bir yılda 5 milyon kişi sigaradan ölüyor. 2030 yılında 2 milyar sigara içicisi olacağı tahmin ediliyor. Uzmanlara göre bu da yılda 10 milyon kişinin sigaranın yarattığı hastalıklardan öleceği anlamına geliyor.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nihal Özşeker, “Sigara içmek kişinin yalnız kendisine değil çevresine de zarar verir. Çevresel sigara dumanındaki kanser yapıcı maddeler, sigaradan çekilenden 10 kat daha fazla bulunmuştur” dedi.

Çevresel sigara dumanı yani pasif içicilik yoluyla dünyada her yıl 600 bin, Türkiye'de ise 8 bin 750 kişinin öldüğünü belirten Dr. Özşeker, sigarada dört bin maddenin yanı sıra 50 karsinojen (kanser yapan) madde tespit edildiğini söyledi.

“ABD’de pasif içiciliğin kanser yaptığı kanıtlanarak 1992’de yayınlanan bir raporla da açıklanmıştır. Pasif içicilik koroner arter riskini de artırıyor. Sigara içenlerle aynı ortamda yaşayanlar yüzde 20-50 daha fazla koroner arter hastası oluyor” diyen Özşeker, şöyle konuştu:

“Sigaraya bağlı olarak gelişen sağlık sorunları için Türkiye’nin harcadığı yıllık gider 8-10 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Tütün kontrolünde temel hedef sigara tüketimini hızla azaltmaktır. Bunun için yasalar çıkarılıyor ve bunu teşvik edici, hekim kontrolünde sigara bırakmayı sağlamaya yardımcı polikliniklerin oluşturulması hedefleniyor. Bu amaçla, sigara içenlere yönelik sağlık kontrollerinin yapılması, sigaraya bağlı herhangi bir hastalığı olup olmadığının tespit edilmesi, kontrol altına alınması ve kişiye özel tedavi programının oluşturulması gerekiyor.”

Dr. Nihal Özşeker, sigara bırakmada kullanılan tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi:

"Nikotin replasman tedavisi: Sigara kullanmayınca, sigarayla alınan nikotin maddesinin eksikliği hissediliyor. Bu eksiklik de nikotin bantları ve nikotin sakızları kullanılarak yerine konuluyor. Giderek azalan dozlarla verilerek nikotin yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması önleniyor. Ancak bu yöntemlerin hekim kontrolünde kullanılması gerekiyor. Hamilelik ve ergenlikte bu tedaviler önerilmiyor.

İlaç tedavileri: Bupropion etken maddeli ilacın da hekim kontrolünde kullanılması gerekiyor. İlaca başladıktan sonra en geç 7-10 gün içinde, önceden belirlenmiş olan sigara bırakma gününde sigarayı bırakmak gerekiyor. Hekim desteği almadan tek başına ilaç kullanımı başarısızlıkla sonuçlanabilir. Sigarayı bırakma sürecinde hastalarla haftalık görüşmeler yapılıyor. Yüz yüze ve telefonda sürekli olarak bilgi ve destek veriliyor, kişi motive ediliyor. Psikolojik ve psikiyatrik değerlendirmeler yapılıyor. Ekip halinde çalışan sigara bırakma polikliniklerinin başarı oranları çok yüksek.”

Çalışmalara göre, tiryakilerin yüzde 70’i hayatlarının bir döneminde sigarayı bırakmayı düşünüyor, yüzde 30’u her yıl deniyor ve bırakıyor. Yüzde 10’u kendi kendine destek almadan bunu başarıyor. Sigara bırakma polikliniklerinde sigara bırakma oranlarının kişinin uyumuna bağlı olarak yüzde 40’lara kadar ulaştığını vurgulayan Dr. Özşeker, tekrar başlama riskine dikkat çekti ve şunları söyledi:

“Sigarayı bırakma polikliniklerinde hekimlerin ve bırakmak isteyenlerin tüm çabalarına karşın, tekrar sigaraya başlama riski her zaman bulunuyor. Bu nedenle hep geri dönüşü yaratan sebeplerin üzerinde durmak gerekiyor. Sigaraya tekrar başlamaya neden olacak davranışlar inceleniyor. Sigarayı bırakmak amacıyla tedavi gören kişiler, ilk ay yoğun tedavi programını takiben daha sonra ayda bir, üç ayda bir, altı ayda bir ve yıllık kontrollerle izleniyor. Eğer bir yıl sigara içmemeyi başarabildiyse, kişinin sigarayı bıraktığı düşünülüyor.”

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları