loading
close
SON DAKİKALAR

'Su havzalarında kirlilik oranı her geçen gün artıyor'

'Su havzalarında kirlilik oranı her geçen gün artıyor'
Tarih: 21.07.2021 - 16:00
Kategori: Çevre

Su havzalarındaki kirlilik ve sulak alanlarda ilgili yönetmelik değişikliklerini TBMM gündemine taşıyan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sulak alanlara yönelik riskler giderek artmakta olduğuna dikkat çekti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, su havzalarındaki kirlilik ve sulak alanlarda ilgili yönetmelik değişikliklerini soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı.

2019 yılından bu yana 8 su havzasında kirlilik oranının arttığını ve doğal sit alanı ile yaban hayatı koruma alanları dahil sulak alanlarda yaşanabilecek sorunlara dikkat çeken Gürer, şu sorularına yanıt istedi:

“Resmi Gazete’de, sulak alanları koruma yönetmeliğinde iki önemli değişikliğin yapıldığı bir yönetmelik yayımlanması kaygılara neden olmuştur.

-Sulak alanları koruma yönetmeliğinin 22/d bendine göre sulak alanlarda; “içme, kullanma ve sulama suyu projelerine ait baraj, gölet, kanal gibi zorunlu altyapı projeleri” için izin verilebiliyor. Yapılan yönetmelik değişikliği ile kamu yararına verilen projeler ve bunların gerektirdiği yapılaşmalar için izin verilebilmesinin yolunun açılması nedeni nedir?

-Yönetmenliğin “d bendinde düzenlenen zorunlu altyapı projeleri haricinde, kamu yararı kararı bulunan zorunlu altyapı projelerine, hazırlanacak ekosistem değerlendirme raporu doğrultusunda, ekosistem bütünlüğünü telafi edici tedbirlerin alınması şartıyla bakanlıkça izin verilebilir.” ifadesi yer almaktadır. Bu bilgi doğrultusunda ekosistem bütünlüğünü telafi edici tedbirler nelerdir?

-Yönetmeliğe eklenen 39/a maddesiyle Tarım ve Orman Bakanlığı’na sulak alanlarda yapılaşma, işletme ve işlettirme yetkisi veriliyor. “(1) sulak alanlarda, bakanlığa tahsis edilen yerlerde koruma, yönetim, işletme, tanıtım, sportif, eğlenme, dinlenme ve benzeri hizmetler için gerekli altyapı, üstyapı ve diğer tesisler genel müdürlükçe yapılır veya yaptırılır. Söz konusu tesislerin işletilmesi ve/veya işlettirilmesi genel müdürlükçe yapılır veya yaptırılır.” denilmesi bu alanlarda geri dönüşü olmayan betonlaşma ya da farklı amaçla kullanılıp mevcudu ortadan kaldıracağı ve ranta açacağı ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Böyle bir karar sonucunda sulak alanlara karşı bir doğa katliamının ve bu alanlarda yapılaşmanın artmasına neden olacağı ön görülmekte midir?

-Sulak alanlara karşı bir doğa katliamının ve bu alanlarda yapılaşmanın artmasını engellemek için alınan önlemler nelerdir? Mevcut kaçak yerler için iki yıl içinde başvuru halinde izin alınacağı ifade edildiğine göre, kaçak yapılaşması tespit edilen işletme sayısı kaçtır?

-Ramsar sözleşmesi kriterleri ile belirlenen koruma alanı sayısı kaçtır? Üzerinde yapılaşma yer alan koruma alanı sayısı kaçtır?”

KAMU YARARI

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesini yanıtlayan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, önerge konusu Yönetmelik değişikliği ile kamu tarafından yapılan yol, köprü vb. kamu yararı olan projeler için madde eklendiğini belirtti.

"YETKİ ZATEN BAKANLIKTAYDI"

Söz konusu telafi edici tedbirlerin, faaliyetin türüne göre üniversitelerin ilgili bölümlerinden uzmanlarca hazırlanacak ekosistem değerlendirme raporu kapsamında belirleneceğini anlatan Bakan Pakdemirli, “…Bakanlığımızca yaptırılan tesislerin işletilmesine yönelik yetki hal-i hazırda bulunmakta olup, yapılan yönetmelik değişikliği ile yalnızca Kararnameye uyum sağlanmıştır” ifadelerine yer verdi.

SULAK ALANLAR DOLDURULARAK ARAZİ KAZANILMASI YASAKLANDI

2872 sayılı Çevre Kanunu 9’uncu Maddesi (e) bendi kapsamında sulak alanların doldurulması yolu ile arazi kazanılması yasaklandığını da ifade eden Bakan Pakdemirli, “Bu yönde yapılan faaliyetlere Çevre Kanunu kapsamında idari yaptırım uygulanarak alanın eski haline getirilmesi sağlanmaktadır. Yönetmelikte yürürlükten kalkan Geçici Madde kaçak yapılarla ilgili değildir. Bir sulak alan tescil edilip koruma altına alınmadan önce sulak alan çevresinde geçmişte izinlerini alarak işletmede bulunan faaliyetlerin Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği kapsamında da yönetmeliğin yayımından itibaren 2 yıl içerisinde izinlerini alması yönünde bir madde olup Mahkeme Kararı ile yürürlükten kaldırılmıştır” açıklamasında bulundu.

RAMSAR ALANI İLAN EDİLEN SULAK ALAN SAYISI 14

Bakan Bekir Pakdemirli, Ramsar Kriterlerini karşılayan 14 sulak alanın Ramsar Alanı olarak ilan edildiğini ve bu alanların tamamında Ramsar Sınırı içerisinde yapılaşma bulunmadığını da sözlerine ekledi.

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK KORUNMALI

Önerge sahibi CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise sulak arazilerde ekolojik denge sağlanmasının, biyolojik çeşitliliğin korunmasıyla mümkün olabileceğini belirtti.

SULAK ALANLAR FARKLI TEHDİTLER ALTINDA

Sulak alanların farklı tehditler altında olduğuna değinen Gürer, “Tarım ve evsel atıklar başta olmak üzere oluşan riskler giderek artmaktadır. Kuraklık etkisi, iklim değişikliği, su yetersizliği bu alanlar için kaygıları artırmaktadır. Sulak alanlar, nadir ve nesli tehlikedeki kuş türlerinin, su kuşlarının yoğun ve toplu olarak; konaklama ile kuluçka yaptığı önemli üreme bölgeleridir. Ülkemizde belirlenen 481 kuş türü için bu alanlar özellikle göçmen kuşlar için yaşamsal alandır. Sulak alanlarda su kuşlarının popülasyonlarının korunması ve artırılmasına yönelik çalışmalara itina gösterilmesi şarttır. Ağaçlandırma yapılması için dahi inceleme gereken bu alanlar şiddetle tavizsiz korunması gereken alanlardır” ifadelerini kullandı.

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları