loading
close
SON DAKİKALAR

TBMM Genel Kurulunda, İklim Kanunu Teklifi'nin maddeleri görüşülüyor

TBMM Genel Kurulunda, İklim Kanunu Teklifi'nin maddeleri görüşülüyor
Tarih: 27.06.2025 - 02:39
Kategori: Çevre

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Pervin Buldan'ın başkanlığında toplandı. İklim Kanunu Teklifi'nin ikinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Buldan, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.

EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir, CHP, DEM Parti ve Türkiye İşçi Partisinin desteğiyle işçilerin sendikal haklarının iyileştirilmesine yönelik TBMM Başkanlığına 24 maddelik kanun teklifi sunduklarını söyledi.

Türkiye'de 16 milyon işçinin sadece yüzde 5'inin toplu iş sözleşmesi hakkına sahip olduğunu iddia eden Demir, işçilerin sendikal örgütlenme yolunda yaşadıkları sorunları aktardı.

Tüm partilerden kanun teklifine destek isteyen Demir, "Bütün yıldırmalara ve hak gasplarına rağmen işçi sınıfı mücadeleyi bırakmıyor, bir adım geri atmıyor. Barajsız sendika, yasaksız grev ve güvenceli iş hakkını, işçinin yasasıyla garanti altına almak istiyorlar. Bu teklif örgütlenme hakkını savunma çağrısıdır." dedi.

İYİ Parti Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar, tarım sektörüyle ilgili alınması gereken önlemlerin ve genel politikaların bugüne kadar uygulamaya konulmadığını savundu.

İktidarın, tarım sektöründe planlı üretim yapılmasına ilişkin bir adım attığını ve bu adımın doğru olduğunu belirten Kayalar, "Planlı bir üretimin başlatılması doğru bir iştir ancak planlı üretim, altyapısı hazırlanmadan uygulamaya konulmuştur. Önümüzdeki dönemde bu eksikliklerin tamamlanması gerekir." diye konuştu.

Nisan ayındaki zirai don nedeniyle 60'ın üzerindeki ilde çiftçi ve üreticilerin büyük mağduriyet yaşadığını dile getiren Kayalar, "Son aylarda büyük bir don felaketiyle karşı karşıya kaldık. Üreticilerimiz büyük bir sorunla karşılaştı. Bu, bireysel olarak çiftçilerin sorunu ama asıl sorun ülkemizde görülecek etkileridir. Tarımla ilgili alınmayan tedbirler, bu alanda kendi kendine yetebilen ülke olan Türkiye'yi gıda güvenliği konusunda iyi düşünülmesi gereken bir noktaya doğru getirmektedir. Dondan etkilenen çiftçilerimizin borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi elzemdir." ifadesini kullandı.

- "Genç nesillerin uyuşturucu alışkanlığı Türkiye için en büyük beka meselesidir"

DSP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Önder Aksakal, 26 Haziran'ın, Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü olduğunu hatırlattı.

Uyuşturucunun, insanlığın en büyük düşmanı olduğunu, özellikle genç nesillerin uyuşturucu alışkanlığının Türkiye için en büyük beka meselesi olduğunu vurgulayan Aksakal, "Bir hastalığı iyileştirebilmek için önce o hastalığı doğuran sebepleri ortadan kaldırmak gerekir. Gelin kendimize bütün dürüstlüğümüzle soralım; bir evladımızı bu karanlık dehlizlere sürükleyen nedir? Bu sorunun cevabı, problemin yalnızca gencin kendisi ile değil, onu çepeçevre saran düzendedir. Birincisi ekonomik çaresizlik ve geleceğe dair umutsuzluktur." diye konuştu.

"Eğer gençlerimize nitelikli bir eğitim, güvenceli bir iş, onurlu bir yaşam sunamıyorsak o gencin umutsuzlukla açılan kalbine zehir tacirlerinin sızması kolaylaşır" ifadesini kullanan Aksakal, kentleri beton yığınına çeviren plansızlık ile toplumsal bağların zayıflaması, komşuluk ve mahalle kültürünün yok olmasının da uyuşturucu bağımlılığı konusunda önemli bir etken olduğunu dile getirdi.

Aksakal, uyuşturucu kaçakçılığı ile daha etkin mücadele edilmesi ve "Türkiye Bağımlılıkla Mücadele ve Ruh Sağlığı Ajansı"nın kurulması gerektiğini kaydetti.

TBMM Genel Kurulu'nda siyasi partilerin grup başkan ve başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya, uyuşturucu kullanımının giderek arttığını, Türkiye'de uyuşturucu kullanım yaşının 13'e kadar düştüğünü söyledi.

Uyuşturucu operasyonlarında ele geçirilen miktarlarda ciddi artış olduğunu dile getiren Kaya, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yeni Yol Grubu olarak bu haftayı uyuşturucuyla mücadele anlamında farkındalık oluşturmak için bir dizi etkinliğe ayırdık ve TBMM'de de bunu gündemleştirmeye çalışıyoruz. Uyuşturucuyla mücadele, sadece polisiye sonuç alınabilecek bir bela değildir. Rehabilitasyon merkezleri artırılmalı, okul temelli, koruyucu, önleyici programlar mutlaka geliştirilmelidir. Uyuşturucu kullanımı nedeniyle cezaevine giren gençlerin tedaviye erişimi sağlanmadan tahliyeleri, toplumu korumak yerine büyük risk oluşturmaktadır."

Kaya, uyuşturucuyla mücadeleye ilişkin sorun ve çözümlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılması talebinde de bulundu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, AK Parti milletvekillerinin, kanun tekliflerinin görüşmeleri sırasında Genel Kurul'da bulunmadığını öne sürerek, eleştirilerde bulundu.

Halkın büyük bir yoksulluk yaşadığını ileri süren Çömez, "Dünyanın en mümbit topraklarında, en zengin coğrafyasında, en bereketli topraklarında maalesef bizim insanlarımız varlık içerisinde yoklukta yaşıyorlar. Çocuklarımız açlık sebebiyle ölüyor. Yaşlılarımız, 14 bin lira emekli maaşına mahkum edilmiş. Bu Türkiye için büyük bir ayıptır, büyük bir yanlıştır." diye konuştu.

Türkiye'nin, dünyanın en yüksek gıda enflasyonu oranlarından birine sahip olduğunu savunan Çömez, savaştaki Rusya ve Ukrayna'daki gıda enflasyon oranlarının yüzde 10'lar düzeyinde olduğunu kaydetti.

- "Öğrencilerimizin kaliteli eğitime erişebilmeleri elzem haline gelmiştir"

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, hicri yılın ilk ayı muharrem ayını tebrik etti.

2024-2025 eğitim öğretim yılını başarıyla tamamlayan tüm öğrencileri tebrik eden Kılıç, öğrencilere, yaz tatilini verimli bir şekilde geçirmeleri tavsiyesinde bulundu, öğretmen ve velilere de emekleri için teşekkür etti.

Atanamayan öğretmenlerin kadro yetersizliği nedeniyle mağduriyet yaşadığını dile getiren Kılıç, "Eğitim sistemimizin güçlenmesi, öğretmenlerimizin hak ettikleri çalışma saatlerine kavuşmaları ve öğrencilerimizin kaliteli eğitime erişebilmeleri artık lüzum değil bir elzem haline gelmiştir. Cumhur İttifakı güçlü iradesi ve kararlılığıyla bu mağduriyetleri giderebilir." dedi.

Nisan ayındaki don nedeniyle çiftçilerin yaşadığı mağduriyete de dikkati çeken Kılıç, şöyle konuştu:

"Çiftçilerin sıkıntılarını bir nebze de olsa telafi edebilmek için, kuraklık nedeniyle karşılanamayan sigorta zararlarının yeniden ve kapsamlı biçimde değerlendirilmesi, çiftçilerimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının faizsiz şekilde ertelenmesi, söz konusu bölgelerin afet bölgesi kapsamına alınarak üreticilerimize doğrudan destek sağlanması gibi hususların ilgili Bakanlığımızca değerlendirilmesini ve gerekli adımların ivedilikle atılmasını bekliyoruz."

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan alanlarının yapılaşmaya açılmasına onay verildiğini iddia ederek, söz konusu kararın Anayasa'ya aykırı olduğunu savundu.

Devletin, çevre sağlığını korumak için yasal düzenlemeler yapmak ve önlemler alması gerektiğini vurgulayan Koçyiğit, "Tanık olduğumuz bütün pratikler çevrenin, doğanın talan edildiği, mülkiyet hakkının yok sayıldığı, Kıyı Kanunu'nun yok sayıldığı yasal düzenlemelerdir. Bu anlamıyla kıyıları ranta açacak, sermayeye peşkeş çekecek bu yönetmeliğin derhal iptal edilmesi ve kamu yararı gözetilerek kıyıların halkın kullanımına açılması konusundaki talebimizi, isteğimizi yeniden ifade etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

- "40 yıl evvel aldığım ziraat mühendisliği diplomasını yırtarım"

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen İklim Kanunu Teklifi'nin, iklime ilişkin koruyucu bir genel çerçeve çizmeyen, iklim değişimi için gerekli önlemleri almayan, aksine, iş dünyasının emisyon ticaretiyle ilgili önlemleri ortaya koyan bir yasa teklifi olduğunu savundu.

AK Parti iktidarları döneminde toplam mera alanının azaldığını öne süren Günaydın, şunları kaydetti:

"İktidara geldiğinizde 21 milyon hektar mera alanı vardı, bugün mera alanı istatistiklere 14,6 milyon hektar olarak geçiyor. Eğer bu memlekette 14 milyon hektar verimli mera alanı olsun, 40 yıl evvel aldığım ziraat mühendisliği diplomasını yırtarım. Siz istatistiklerle bile oynuyorsunuz. Tarım alanı 24 milyon hektardan 21 milyon hektara düştü yani 2 Trakya genişliğindeki alanı çiftçi, iktidarınızda işlemekten vazgeçti. Dünyanın her tarafına tarım ürünü satan ülkeyi, buğdayda, arpada, çeltikte, mısırda, soyada, ayçiçeğinde, baklagil, et ürünlerinde dünyaya muhtaç ve el açar duruma getirdiniz. Sorunları halının altına süpürmekten vazgeçin. Gelin, doğru dürüst bir İklim Kanunu, bir Tarım Kanunu yapalım."

- "CHP'yi yine CHP'liler ihbar etmekte"

AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, muharrem ayının tüm İslam alemine hayırlar getirmesini temenni etti.

CHP yönetimindeki belediyeleri eleştiren Usta, "Arıtma tesislerine temel atmama töreni yapmış, Marmara Denizi'ni tehdit eden müsilaj sorununu doğurmuşlardır. İzmir gibi güzide turistik şehrimiz çöp dağlarının merkezi haline gelmiştir. Açıkça denize dökülen kanalizasyonlarla 2025 Türkiye'sinde bir utanç tablosu halinde İzmir'i izlemekteyiz. Temizlik hizmetlerindeki eksiklik, özellikle kenar semtlerdeki çöp toplama hizmetlerinde bariz şekilde hissedilmektedir." diye konuştu.

Usta, yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı (İBB) görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun, büyük bir toplumsal umut ve değişim vaadiyle iş başına geldiğini belirterek, "Altı yılın sonunda İstanbul her geçen gün daha derinleşen yapısal sorunlarla karşı karşıya kaldı. İBB hizmet değil, hizmetsizlikle anılır hale geldi. Ulaşım, altyapı, mali yönetim anlamında yaşanan olumsuzluklar İBB'nin geldiği yeri bizlere açıkça göstermektedir." eleştirisinde bulundu.

Usta, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Göreve gelirken israfla mücadele vaadiyle yola çıkmış ancak geçen yıllarda kamu kaynakları reklam kampanyalarına, tanıtımlara ve etkinliklere harcanarak peşkeş çekilmiştir. Art arda gelen dış borçlanmalar belediye bütçesini de zora sokmuş, alınan borçlar hizmete dönüşmemiş maalesef heba edilmiştir. Son dönemde gerek İBB gerekse iştiraklerinde artan yolsuzluk, rüşvet, usulsüzlük, adam kayırma iddiaları her geçen gün artmaktadır. CHP'yi yine CHP'liler ihbar etmekte ve her gün yeni bir iddia da gündeme gelmektedir. Şimdi soruyorum, bu kadar iklimi, çevreyi düşünüyorsunuz da neden hizmet vermek yerine paraları heba ediyorsunuz?"

Usta'nın konuşmasının ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Günaydın, Usta'nın sözlerine tepki gösterdi. Genel Kurul'da, AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında laf atmalar yaşandı.

Genel Kurulda Yeni Yol Partisi ile İYİ Partinin "uyuşturucu ile mücadele", DEM Parti'nin "Tarımda kullanılan pestisit ve diğer zararlı ilaçların kullanımı" ve CHP'nin "Ev işçilerinin sayısal durumunun tespiti ve kayıt dışı çalışmalarının önüne geçilmesi"ne ilişkin grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.

Partisinin grup önerisi üzerine konuşan Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, uyuşturucu müptelası olan insanları tekrar topluma kazandırmanın çok zor olduğunu belirterek, uyuşturucuya karşı gereken adımların atılmasını istedi.

Türkiye'de resmi rakamlara göre yaklaşık 2 milyon, bazı iddialara göre de 10 milyon kişinin uyuşturucu madde kullandığını belirten Özdağ, "Türkiye'ye çok ciddi şekilde uyuşturucu giriyor. Bu uyuşturucunun Türkiye'ye girmemesi lazım. Hani dünyanın en güvenli sınırlarına sahiptik. Peki, dünyanın en güvenlikli sınırlarına sahip isek bu uyuşturucuyu kimler getiriyor? Uzaylılar mı getiriyor?" diye konuştu.

Özdağ, okul önleri ve sokakların uyuşturucu satıcılarıyla dolduğunu, insanların güvenliği ve huzurunun kalmadığını iddia etti.

AK Parti Antalya Milletvekili Kemal Çelik, hükümetin uyuşturucuyla mücadeleye ilişkin çalışmalarını anlatarak, Türkiye'de son yıllarda uyuşturucuya karşı tarihin en kapsamlı ve planlı mücadelesinin sürdürüldüğünü vurguladı.

Partisinin grup önerisi üzerine konuşan İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşcı, terör örgütü PKK'nın dünya uyuşturucu pazarının her aşamasında yer aldığını belirtti.

PKK'nın Avrupa'daki uyuşturucu ticaretinin yüzde 80'ini kontrol ettiğini dile getiren Taşcı, "Hiç kimse bana PKK'nın etnik terör örgütü olduğunu söylemesin. Bu yalandır, safsatadır. PKK bir insan kaçakçılığı ve uyuşturucu ticareti örgütüdür." ifadesini kullandı.

Partisinin grup önerisi üzerine konuşan DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca Doğan, pestisitin çocuk ve halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkisine dikkati çekerek, bu konuda Meclis'te bir araştırma komisyonu kurulması gerektiğini söyledi.

Doğan, konuyla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığına soru önergeleri verdiklerini ancak kendilerine cevap bile verilmediğini belirtti.

AK Parti Burdur Milletvekili Adem Korkmaz, tağşiş, taklit ve pestisit konusunda yetkililerin her türlü önlemi zamanında aldığını, gerekli müdahale ve denetimlerin yapıldığını kaydetti.

CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, partisinin grup önerisi üzerine yaptığı konuşmada ev işçilerinin sorunlarını anlattı.

Taşkent, gündelik ev işlerinde çalışan ev işçisi kadınların güvencesiz çalıştırıldığını ve sömürüldüklerini belirtti.

Türkiye'de bir milyondan fazla ev işçisi olduğunu dile getiren Taşkent, "Ev işçisi kadınlar, her sabah bir eve gidip saatlerce çalışan ancak ne iş yasasından ne de sosyal güvenlik sisteminden yararlanamayan görünmez emekçilerdir. Bu vatandaşlarımızın çalışma koşulları tamamen işverenin inisiyatifine bırakılmıştır." dedi.

Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda, CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Yeni Yol Partisinin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.

Genel Kurulda daha sonra İklim Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.

Genel Kurulda kabul edilen maddelere göre, teklifle, kurum ve kuruluşlarca hazırlanan plan, program, strateji, eylem planı ve sair politika belgelerinde, yeşil büyüme vizyonu ve net sıfır emisyon hedefi kapsamında iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından yayımlanan strateji ve eylem planları ile belirlenen esaslar dikkate alınacak.

İklim değişikliği strateji ve eylem planları, sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla İklim Değişikliği Başkanlığı koordinasyonunda, ilgili kurum ve kuruluşların işbirliğiyle dönemsel olarak ulusal ölçekte hazırlanacak, uygulanacak, uygulaması izlenecek, değerlendirilecek ve gerektiğinde ulusal veya bölgesel ölçekte güncellenecek.

İlin şartlarına uygun olarak strateji, eylem ve uygulama alanlarını belirlemek ve bunların uygulanmasını sağlamak üzere her ilde vali başkanlığında, ilgili kurum ve kuruluşların varsa il veya bölge teşkilat temsilcileri ile yerel yönetimlerin temsilcilerinden oluşan İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu kurulacak. Kurulun sekretaryasını Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı taşra teşkilatı yürütecek, Kurulun çalışma usul ve esasları Bakanlıkça belirlenecek.

Yerel iklim değişikliği eylem planları, sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum amacıyla adil geçiş gereklilikleri gözetilerek her ilin bütüncül bir planı olacak şekilde vali koordinasyonunda, büyükşehirlerde büyükşehir belediyesi, diğer illerde il belediyesi ve il özel idaresi tarafından birlikte, ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla hazırlanacak veya hazırlatılacak ve karara bağlanmak üzere İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kuruluna sunulacak.

Yerel iklim değişikliği eylem planlarının hazırlanması veya izlenmesi süreçlerinde, ilgili kurum ve kuruluşlar kendilerinden talep edilen belge, bilgi ve veriyi ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde paylaşacak.

Sektörel etkilenebilirlik ve risk analizleri, strateji ve eylem planlarına esas teşkil etmek üzere iklim modelleri kullanılarak dönemsel olarak Başkanlık tarafından hazırlanacak ve güncellenecek.

- Finansal araçlara ilişkin esaslar

Kurum ve kuruluşlarca iklim değişikliğiyle mücadele amacıyla yapılacak faaliyetler ve yatırımlar için iklim finansmanı ve iklim değişikliğiyle mücadele teşviki kaynaklarının geliştirilmesi, kullanılması, sigorta araçlarının geliştirilmesi, yeşil ve sürdürülebilir sermaye piyasası araçlarının, banka finansmanının ve diğer finansman araçlarının teşvik edilmesi esas olacak.

Döngüsel ekonomi hedefleri ve sıfır atık uygulamaları çerçevesinde ürünlerin yeniden kullanımı, atıkların yan ürün, alternatif hammadde olarak kullanılması ve geri dönüşüm, geri kazanım ile elde edilen ürünlerin zorunlu kullanım oranlarının belirlenmesine yönelik çalışmalar ilgili bakanlıklarla koordineli olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yapılacak ve buna dair destek mekanizmaları geliştirilecek.

İklim Değişikliği Başkanlığı, ulusal, sektörel ve tematik raporlar hazırlayacak, finansal kaynakları iklim değişikliğiyle mücadele yatırımlarına yönlendirmeyi kolaylaştırmak üzere iklim değişikliği teşvik mekanizmaları geliştirecek, Türkiye Yeşil Taksonomisini kuracak ve yürütecek.

Türkiye Gümrük Bölgesi'nde ithal edilen malların gömülü sera gazı emisyonlarını ele almak için Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kurulabilecek. SKDM'ye ilişkin raporlama, kapsam, içerik, usul ve esaslar ilgili bakanlıklarla koordineli olarak Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenecek.

İlgili kurum ve kuruluşlarca hazırlanan planlama ve uygulama araçlarında teknolojik öz yeterlilik kapasitesinin artırılması öncelikli hedef olarak belirlenerek temiz teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanımının yaygınlaştırılması esas olacak.

Başkanlık, karbon yakalama ve depolama teknolojileri, hidrojen teknolojisi gibi iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik yeni teknolojik gelişmelerin takibi ile bu alanlardaki projelerin geliştirilmesi için ilgili kurumlarla işbirliği yapmaya, kurumların bu alanlarda çalışmalar yapmasını yönlendirmeye ve ilgili kurumlarla koordinasyon yapmaya yetkili olacak.

Başkanlığa bağlı ilgili kurumlarla koordineli olarak enstitüler ile araştırma ve uygulama merkezleri kurulabilecek.

Kurum ve kuruluşlarca, kamuoyu farkındalığının artırılması ve toplumun iklim değişikliğinin etkileri konusunda duyarlı hale getirilmesi için eğitim, bilinçlendirme ve kapasite geliştirme faaliyetleri gerçekleştirilecek.

Tüm eğitim düzeylerinde müfredat ve öğretim programlarının güncellenmesi ve yeşil iş gücünün yetiştirilmesi için gerekli çalışmalar ilgili bakanlıklarla koordineli olarak Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunca yapılacak.

Uygulamaların usul ve esasları, Bakanlık görüşü alınarak Ulusal Katkı Beyanı, uzun dönemli iklim değişikliği politika belgeleri ve belirlenen net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda sorumlulukları dahilinde ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından belirlenecek.

Teklifle, İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulacak, ulusal tahsisat planlaması hazırlanacak ve tahsisatların dağıtımı yapılacak. Bu kapsamda esneklik mekanizmaları ile piyasa istikrar mekanizmaları da geliştirilebilecek. Piyasa işletmecisi ETS piyasasını işletecek.

ETS kapsamında esasları yönetmelikle belirlenen doğrudan sera gazı emisyonlarına neden olan faaliyetleri yürüten işletmelerin, bu faaliyetleri gerçekleştirebilmesi için İklim Değişikliği Başkanlığından sera gazı emisyon izni alması zorunlu olacak.

Yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar kapsamında, sera gazı emisyon izninin geçerlilik süresi içerisinde tesisin niteliğinde veya işleyişinde gerçekleşen değişiklikler ile sera gazı emisyon izni sahibi gerçek veya tüzel kişilerde meydana gelecek değişiklikler neticesinde sera gazı emisyon izni Başkanlık tarafından güncellenecek veya iptal edilecek.

ETS kapsamına dahil işletmeler tarafından doğrulanmış yıllık sera gazı emisyon değerine karşılık gelecek şekilde yıllık tahsisat tesliminde bulunulması zorunlu olacak.

Tahsisat teslim yükümlülüğünü yerine getirmeyen işletme, bir sonraki takvim yılına ilişkin tahsisatlarını teslim ederken belirlenen yaptırıma esas sera gazı emisyonlarına eşit miktarda tahsisatı da teslim etmekle yükümlü olacak.

ETS kapsamında ücretsiz tahsisatlar, tarihsel emisyon verileri veya kıyaslama değerleri nispetinde sağlanabilecek. Ulusal tahsisat planları Resmi Gazete'de yayımlanacak. ETS piyasasında işlem görecek tahsisatlara ilişkin iş ve işlemler, Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmayacak.

Tahsisatlar, teminat sözleşmelerine konu edilemeyecek. Teslim yükümlülüğüne konu ücretsiz tahsisatlar ilk aktarıldığı işlem kayıt sistemindeki hesabından transfer edilmedikçe haczedilemeyecek.

Tahsisatların elektronik ortamda kayden ihracı ve bunlara ilişkin hakların hak sahipleri bazında izlenmesi zorunlu olacak.

Teslim yükümlülüğünü yerine getirme zamanından önce tesislerin faaliyetine son vermesi, işletmenin tasfiyesi, konkordato kararı alınması teslim yükümlülüğünü yerine getirmesine engel teşkil etmeyecek.

Mali uzlaştırma ile diğer mali işlemlere konu teminatlar ile oluşturulan temerrüt garanti hesabındaki varlıklar, amaçları dışında kullanılamayacak, haczedilemeyecek, rehnedilemeyecek, idari mercilerin tasfiye kararlarından etkilenmeyecek, iflas masasına dahil edilemeyecek ve üzerlerine ihtiyati tedbir konulamayacak.

- Karbon Piyasası Kurulu

Karbon Piyasası Kurulu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı başkanlığında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığını temsilen birer bakan yardımcısı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkan Yardımcısı, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı ve İklim Değişikliği Başkanından oluşacak.

Kurulun sekretaryasını Başkanlık yapacak. Gerekli görüldüğü durumlarda, diğer kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, üniversite ve özel sektör temsilcileri toplantılara oy hakkı olmaksızın davet edilebilecek.

Kurul, ulusal tahsisat planını onaylayacak, ETS piyasasında ücretsiz tahsisatların dağılımına karar verecek, birincil piyasada satışa sunulacak tahsisat miktarını tespit edecek, ETS kapsamında hangi oranda denkleştirme işlemlerinin kullanılabileceğine karar verecek, ETS ile ilgili plan, politika, strateji ve eylemleri belirleyecek, uluslararası karbon piyasasına konu olacak sektör, proje ve faaliyetleri tespit edecek, ilgili sınırlamaları, ithal ve ihraca ilişkin temel politikayı belirleyecek.

Karbon Piyasası Kurulu, üye tamsayısının 3'te 2 çoğunluğuyla toplanacak. Toplantı kararları açık oylama ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla alınacak. Oyların eşit olması durumunda kurul başkanının kullandığı oy yönünde karar verilecek.

Danışma Kurulu ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı başkanlığında, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği, Uluslararası Yatırımcılar Derneği, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği, Finansal Kurumlar Birliği ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği ve Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği Çevre Mühendisleri Odasının karar alıcı düzeyde birer temsilcisi, Başkanlık temsilcisi ile gerektiğinde konusuna göre davet edilecek diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve üniversitelerin birer temsilcisinden oluşacak.

Danışma Kurulunun sekretaryasını Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yapacak. Danışma Kurulu, ETS ve uluslararası karbon piyasası ile ilgili strateji ve eylemlere ilişkin istişari nitelikte kararlar alacak. Bu kararları sekretarya, Karbon Piyasası Kuruluna sunulması amacıyla gerekçeleriyle birlikte Başkanlığa gönderecek.

Başkanlık, tahsisat süreçleri ile sera gazı emisyonlarının izleme, raporlama ve doğrulama sürecini yönetecek, denkleştirme faaliyetlerini düzenleyecek, karbon kredilerinin ETS kapsamında kullanımını belirleyecek, uluslararası düzeyde karbon kredisi ithal etme ve ihraç etme konularında politika geliştirmeye ve karar vermeye yönelik iş ve işlemi yapacak, diğer piyasalarla işbirliği yapacak, ETS kapsamında karşılıklı tanıma anlaşmaları yapılması için plan ve politikaların belirlenmesi amacıyla çalışmalar yürütecek.

- Görevler

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, ETS piyasası kapsamındaki piyasa bozucu davranışlara ilişkin piyasa gözetimi ve denetimine yönelik usul ve esasları Sermaye Piyasası Kurulunun görüşünü alarak belirleyecek.

Piyasa işletmecisi, piyasalara ilişkin mali uzlaştırma işlemleri ile diğer mali işlemleri yürütecek, piyasa bozucu davranışları Başkanlığa ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna bildirmekle yükümlü olacak.

Piyasa işletmecisi, tahsisatların ve emisyon ticaretine ilişkin Başkanlıkça ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca emisyon ticaretine ilişkin uygun görülen standartlaştırılmış diğer sözleşmelerin ETS piyasasında işlem görmesi için gerekli organizasyonu yapacak ve piyasa işletmecisi görevlerini yerine getirecek.

Ayrıca Piyasa işletmecisi, tahsisatların ihracı, elde bulundurulması, transferi, iptali, itfası işlemlerinin yürütülmesi amacıyla işlem kayıt sistemini kuracak, kaydi tahsisatları ve bunlara bağlı hakları elektronik ortamda hak sahipleri bazında kayden izleyecek ve saklamasını yapacak, kayıtların ilgili mevzuatta öngörülen çerçevede gizliliğini sağlayacak.

Merkezi uzlaştırma kuruluşu, ETS piyasasına ilişkin teminat yönetimi ve nakit takas faaliyetlerini yürütecek.

Piyasa şeffaflığını sağlamak amacıyla ücretsiz tahsisat verileri, doğrulanmış yıllık sera gazı emisyon değerleri ve tesislerin tahsisat teslimat yükümlülüklerine ilişkin bilgiler Karbon Piyasası Kurulu kararı doğrultusunda kamuoyuyla paylaşılabilecek. ETS piyasasında gerçekleştirilecek gözetim ve denetim faaliyetleri kapsamında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve piyasa işletmecisi tarafından talep edilecek bilgi ve belgeler bakımından Elektrik Piyasası Kanunu'nun ilgili hükümleri saklı olacak.

- Gönüllü karbon piyasaları ve denkleştirme

Teklifle, ETS kapsamında tahsisat yükümlülüklerinin bir bölümünün eşdeğer miktarda karbon kredisi ile karşılanması amacıyla denkleştirme yapılmasına izin verilebilecek.

ETS ve gönüllü taahhütler kapsamında yapılacak denkleştirme işlemlerinde kullanılmak üzere, sera gazı emisyonlarının azaltımı veya giderim faaliyetleri ile yutak alanların artırılmasına yönelik faaliyetler aracılığıyla karbon kredisi üreten ulusal bir karbon kredilendirme ve denkleştirme sisteminin esasları İklim Değişikliği Başkanlığınca belirlenecek.

Bu denkleştirme projelerine dair sunulan bilgi, belge ve verilerin hatalı, hileli olduğunun tespiti halinde, söz konusu denkleştirme miktarı tahsisat teslim yükümlülüğü için kullanılamayacak ve tahsisat teslim yükümlülüğünün yerine getirilmediği kabul edilecek. Bu durumda proje sahibine yaptırım uygulanacak.

Bu düzenleme kapsamında karbon kredilerinin kullanılması, üretimi ile ulusal karbon kredilendirme sisteminin kurulması ve uygulanmasına ilişkin esaslar İklim Değişikliği Başkanlığınca belirlenecek.

Ulusal standart ve metodolojilerin geliştirilmesi için ilgili kuruluşlarla işbirliği yapılacak. Yurt içinde herhangi bir gönüllü karbon piyasasında ulusal veya uluslararası standartlarla karbon kredisi üretimine başlamış veya başlayacak yurt içinde gerçekleşen projelerin sahipleri, projelerini, İklim Değişikliği Başkanlığınca belirlenen sürede karbon kredisi kayıt sistemine kayıt ettirmekle yükümlü olacak.

İklim Değişikliği Başkanlığı bu kapsamda uluslararası standartları geliştiren kuruluşlarla işbirliği yapabilecek.

Öte yandan, Genel Kurulun bugün toplanmamasına yönelik Danışma Kurulu kararı alındı.

Kanun teklifinin ikinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, birleşime ara verdi. Aranın ardından Komisyonun yerini almaması üzerine Buldan, birleşimi, 1 Temmuz Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.

Kaynak : istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları