loading
close
SON DAKİKALAR

TBMM'de 16 Mart'ta neler oldu? neler önerildi? neler kabul edildi? neler reddedildi?

TBMM'de 16 Mart'ta neler oldu? neler önerildi? neler kabul edildi? neler reddedildi?
Tarih: 17.03.2022 - 04:12
Kategori: Gündem

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Haydar Akar başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da, Türkiye Diyanet Akademisi kurulmasını öngören kanun teklifinin görüşmelerine devam ediliyor.

Genel Kurulda, İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, "Kayseri'nin sorunları", CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, "Tarım ve gıda sektöründe yaşanan sıkıntılar", AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, "Diyarbakır'a yapılan yatırımlar" hakkında gündem dışı konuşma yaptı.

Oya Eronat, Diyarbakır'da Medeniyet Dilleri Atölyesinde Kürtçe, Zazaca, Arapça, Farsça, Osmanlıca ve Süryanice kurslar verildiğini anlatarak, "112 Acil Çağrı Merkezimiz, Türkçe, Kürtçe ve Zazaca hizmet veriyor. Demek ki Kürtçe yasak filan değilmiş, bunlar algı yönetimiymiş." diye konuştu.

Eronat, "Kente bir çivi dahi çakılmasını istemeyen terör örgütünün üzerine bir kırmızı çarpı attıktan sonra Diyarbakır hizmetlerde adeta şahlanışa geçti." dedi.

Eronat'ın bu sözleri üzerine söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Diyarbakır Belediyesi iktidara ait değil, kayyum tarafından yönetiliyor. Selçuk Mızraklı da cezaevinde rehin." ifadelerini kullandı.

Beştaş, Diyarbakır'da Kürtçe tabelaların kaldırıldığını, Kürtçe başvuru yapılamadığını ileri sürdü.

Eronat ise Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine ait kamplarda beyin yıkamak, dağa adam çıkarmak için seanslar düzenlendiğini belirterek, "Kayyumlar gelince dağa çıkarma seansları sona erdi. Selçuk Mızraklı, daha seçilir seçilmez bir hafta içinde sözde PKK marşında hazır olda durdu mu durmadı mı? Biz, yapılan hizmetleri saydık. İnsanlarla konuşun bakalım kayyumdan memnunlar mı değiller mi? Ama çok haklısınız; kuzuları, dağdaki çakallara artık kaptırmıyoruz." karşılığını verdi.

Daha sonra yerlerinden söz alan milletvekilleri, gündeme ilişkin görüşlerini dile getirdi.

TBMM GENEL KURULUNDA, GRUP BAŞKANVEKİLLERİ GÜNDEME İLİŞKİN DEĞERLENDİRMEDE BULUNDU

TBMM Genel Kurulunda, siyasi partilerin grup başkanvekilleri gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu. Genel Kurulda, CHP, İYİ Parti ve HDP'nin gündeme ilişkin grup önerileri reddedildi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Hazine ve Maliye Bakanlarının konuşmasının piyasaya güven vermesi gerektiğini belirterek, "Bizim Hazine ve Maliye Bakanı konuşunca bir miktar güven kırıntısı varsa o da kayboluyor." ifadesini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin yabancı yatırımcıya, "Bir sorun mu yaşadınız, bürokrasiyi alaşağı ederiz, arkamızda Cumhurbaşkanı var." dediğini iddia eden Usta, "Şimdi, bürokrasi ile kırtasiyeciliği birbirine karıştıran bir zihniyet var karşımızda. Hep böyle diye diye devlet yıkıldı, devletin kurumları kalmadı. Devletin kurumlarının da zerre kadar itibarı kalmadı bu ülkede. Kuralın olmadığı, kurumların olmadığı bir ülkeye yabancı yatırımcı gelmez, işte bu yüzden gelmiyor." değerlendirmesinde bulundu.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Halepçe katliamının birçok parlamentoda insanlığa karşı suç olarak tanımlandığını ancak TBMM'de bunun kabul edilmediğini belirterek, "Halepçe katliamını tanıyan bir kanun teklifinin gündeme alınmasını talep ediyoruz." dedi.

Akaryakıt fiyatlarına dikkati çeken Beştaş, "Dünyada brent petrol fiyatlarında düşüş başladı ama Türkiye'de benzin fiyatları yükseldi." diye konuştu.

Tarımsal üretim, sanayi üretimi, toplu taşıma, nakliye ve ulaşım sektörlerine acilen ucuz akaryakıt sağlanması gerektiğini söyleyen Beştaş, akaryakıttaki vergi yükünün bir an önce kaldırılması gerektiğini söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "sözde müjdeler dönemi"ne girildiğini söyleyerek, "1 Aralık'ta doktorlarımıza, sağlık çalışanlarımıza sözde müjdeler verildi. Aradan 4 ay geçti, hala tık yok. 19 Ocak'ta muhtarlarımıza sözde müjde verildi, hala tık yok." dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile bu konuyu görüştüklerini anlatan Altay, "Muhtarlarla ilgili kanun teklifinin, en azından maaş bakımından bir an önce gelmesi lazım. Dün söylediğiniz gibi ocaktan geçerli olması lazım; aksini kabul etmiyoruz. Siz de dün zaten 'Ocaktan geçerli olacak.' dediniz. İnşallah, ocaktan itibaren geçerli olur. İnşallah, sözünüzü Erdoğan yere düşürmez." ifadelerini kullandı.

Bunun üzerine Elitaş, "Sayın Erdoğan, Sayın Kılıçdaroğlu değil." karşılığını verdi.

2007 yılından beri Grup Başkanvekili olduğunu kaydeden Elitaş, şunları aktardı:

"Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemde grup başkanvekilliği yaptım. Cumhurbaşkanı, Genel Başkan olduğu dönemde grup başkanvekili olarak görev yaptım. Bugüne kadar söylediğimiz hiçbir sözü yarıda bırakmamıştır. Burada anlaştığımız her konuda 'Madem benim grup başkanvekilim bu konuda söz vermiş, arkasındayız, yürü.' demiştir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sözü senettir, kendisi de mert bir kişiliktir."

TBMM Genel Kurulunda, CHP, İYİ Parti ve HDP'nin gündeme ilişkin grup önerileri reddedildi.

Genel Kurulda, milletvekillerinin ve grup başkanvekillerinin yerinden söz almasının ardından, partilerin gündeme ilişkin önerileri görüşüldü.

CHP'nin "Apartman görevlileri"; İYİ Parti'nin "Kamu Özel İşbirliği projelerinin ekonomiye etkileri" ve HDP'nin "kadına karşı şiddet" ile ilgili verdikleri araştırma önergelerinin bugün ele alınması önerileri kabul edilmedi.

AK Parti'nin kabul edilen grup önerisine göre, Tüketicinin Korunması Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu teklifi gündemin ikinci sırasına, bazı uluslararası anlaşmaların uygun bulunmasına dair kanun teklifleri de gündemin ön sıralarına alındı.

AK Parti Grup önerisi üzerinde söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, ramazan ayında 330 gram sade pidenin, fiyatı daha da artmazsa 6 lira olacağını ifade etti. Altay, "Üstünde yumurta yok, susam yok. Bu millet nasıl oruç tutup iftar yapacak?" diye sordu.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, "Engin Bey bugünkü fiyatları söyledi. Bilmiyorum, ramazanda da normal zamanda da pek pide almıyorum. Pide hemen bayatlayan bir üründür biliyorsunuz, somun ekmek hemen bayatlamaz." dedi.

Altay, Elitaş'ın sözlerine, "Yani vatandaş, bayatlar diye ramazan pidesi yemesin mi demek istedi?" diye karşılık verirken, Elitaş, "Yesinler, herkese afiyet olsun. Benim şahsımla ilgili bir konuda söylediğim şu: Ben yıllardır pek pide almayan birisiyim ama vatandaşlarımızın her şeyin en güzeline layık olduğunu ifade etmek istiyorum." diye konuştu.

Elitaş'ın "Vatandaş pide yemesin, somun ekmek yesin." dediğini anladığını söyleyen Altay'a, Elitaş, "Hep yanlış anlıyorsun zaten." karşılığını verdi.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, cami ve cemevlerinin bakım, onarım ve ısınma giderlerinin halkın verdiği yardımlarla karşılanabildiğini söyledi.

Aydınlanma için camilere sınırlı destek verilmekle birlikte cemevlerine hiçbir destek verilmediğini belirten Çakırözer, "Cami imamlarımız cuma günleri faturalar için vatandaştan para istemeye utanır hale gelmektedir. Birçok bakanlıktan fazla bütçesi olan Diyanet İşleri Başkanlığı, tüm ibadethanelerimizin bu ihtiyaçlarını karşılamalı ya da doğal gaz, elektrik şirketlerinin cami, cemevi ve diğer tüm ibadet mekanlarından ücret almamaları sağlanmalıdır." ifadelerini kullandı.

DİYANET AKADEMİSİ KURULMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ, TBMM GENEL KURULUNDA KABUL EDİLDİ

Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Devlet Memurları Kanununda ve 375 Sayılı KHK'de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yürütülen bazı faaliyetler, bundan sonra yeni kurulacak Diyanet Akademisi bünyesinde yapılacak.

Teklifin TBMM Genel Kurulundaki görüşmelerinde söz alan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Diyanet Akademisi eğitiminin işe yaramayacağını iddia ederek, "Çünkü kriteri adalet değil. Diyanet zaten şu anda Allah'ın dinini değil, iktidarın dinini anlatıyor." dedi.

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, cami, mescit, Kur'an kursları ve cemevlerinin başta aydınlatma olmak üzere, ısıtma ve soğutma giderlerinin merkezi bütçeden karşılanması gerektiğini kaydederek, "Diyanet İşleri Başkanlığı, din görevlilerini kitap satış memuru gibi kullanmaktan vazgeçmelidir. Personele verilen cübbe, sarık, giyim yardımı ödeneği güncellenmelidir. Diğer devlet kurumlarında uygulanan giyim yardımları gibi ihtiyaca cevap veren bir bedel verilmelidir." diye konuştu.

CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, Alevi köylerinin yol ve altyapısının yapılmadığını iddia ederek, "Bu teklif ne yazık ki Hanefi mezhebine göre din görevlisi yetiştirmek için yapılıyor, Aleviler yine çaresiz kılıyor. Yalnızca Alevileri de değil, bu ülkede Hanefi mezhebine ait olmayan herkesi bu Diyanet dışlıyor. İşte, bu adaletsizliğe isyan ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Diyanet Akademisi kurulmasına ilişkin kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Devlet Memurları Kanununda ve 375 Sayılı KHK'de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yürütülen bazı faaliyetler, bundan sonra yeni kurulacak Diyanet Akademisi bünyesinde yapılacak.

Diyanet Akademisi, dini yüksek ihtisas, dini ihtisas ve eğitim merkezlerinden oluşacak. Diyanet Akademisi, doğrudan başkana bağlı olacak.

Başkanlığın Din Hizmetleri Sınıfına ait unvanlarla ihdas edilen pozisyonlarına atanacak aday din görevlilerinin mesleki eğitimi ile hizmet içi eğitim faaliyetlerini ve yurt dışından gelen mahallin din görevlilerine yönelik eğitim faaliyetlerini yürütecek Diyanet Akademisi, başkanlığın görev alanıyla ilgili araştırma, yayın, konferans, panel, seminer, sempozyum ve benzeri dini, ilmi, sosyal, kültürel etkinlikler, kurs ve sertifika programları düzenleyecek, başkan tarafından verilen diğer görevleri yerine getirecek.

Diyanet Akademisi; Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler, lisans düzeyinde dini eğitim veren yükseköğretim kurumları ve müftülükler ile görevinin gerektirdiği diğer ulusal ve uluslararası kurum, kuruluş ve kurullarla iş birliği ve ortak çalışma yapabilecek, mesleki ve bilimsel ilişkiler kurabilecek, araştırmalarda bulunabilecek, eğitim programları uygulayabilecek, danışma kurulları ve komisyonlar oluşturabilecek.

Akademide ders vermek, araştırma ve uygulama faaliyetlerinde görev almak için 4 yıllık dini yüksek öğrenim mezunu olup dini yüksek ihtisas merkezinde eğitimini tamamlamış veya ilahiyat alanında doktora yapmış olanlar arasından, dini musiki, kıraat gibi özel yetenek gerektiren konularda ise 4 yıllık dini yüksek öğrenim mezunu olanlar arasından, başkanlıkça yapılacak sınavda başarılı olanlar, Diyanet Akademisinde eğitim görevlisi kadrolarına atanabilecek.

Ayrıca Diyanet Akademisinde eğitim görevlisi kadrolarının yüzde 10'una kadar, dini yüksek öğrenim dışında lisans mezunu olup yüksek lisans çalışmasını tamamlayanlar arasından başkanlıkça yapılacak sınavda başarılı olanlar, eğitim görevlisi kadrolarında görev alabilecek.

Diyanet Akademisi başkanının en az lisans düzeyinde dini yükseköğrenim mezunu olması gerekecek.

Kanun ile Diyanet Akademisi Başkanlığında, sözleşmeli personel istihdam edilebilecek.

Devlet Memurları Kanunu'nda öngörülen genel şartların yanı sıra başkanlık mevzuatı ile belirlenen özel şartları taşıyanlardan, Kamu Personel Seçme Sınavı puan sırasına konulmak kaydıyla atama yapılacak her bir pozisyonun üç katına kadar aday arasından başkanlık tarafından Akademi'ye giriş için yapılacak sözlü veya uygulamalı sınavdaki başarı sırasına göre aday, din görevlisi olarak belirlenecek. Başkanlıkça belirlenen aday din görevlileri, Diyanet Akademisinde mesleki eğitime alınacak.

Akademi eğitim süresi, adayların eğitim durumu, atanacakları pozisyon ve Akademiye Giriş Sınavı'ndaki başarı durumu dikkate alınarak 6 ay ile 3 yıl arasında belirlenecek.

Sözleşmeli personel olarak atananlar, 3 yıl süreyle başka bir yere atanamayacak. Aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirmelerde istihdam edilen sözleşmeli personelin eşi, bu personele tabi olacak.

Sözleşme gereği 3 yıllık çalışma süresini tamamlayanlar talepleri halinde bulundukları yerde pozisyonlarıyla aynı unvanlı memur kadrolarına atanacak. Bu şekilde atananlar, aynı yerde en az 1 yıl daha görev yapacak, bunlar hakkında aday memur hükümleri uygulanmayacak.

Mesleki eğitim görerek ataması yapılanlar, mesleki eğitim süresi kadar mecburi hizmetle yükümlü olacak.

Sağlık nedeniyle görevini yapmaya devam edemeyecekler dışında mesleki eğitimini tamamlamadan eğitimden çekilenler ile başkanlıkça adaylığına son verilenler, kendileri için yapılmış bulunan bütün giderleri ödeme tarihindeki karşılığı esas alınarak geri ödemek zorunda olacak.

Ataması yapıldıktan sonra sağlık nedeniyle görevini yapmaya devam edemeyecekler dışında herhangi bir nedenle mecburi hizmet yükümlülüğü dolmadan görevinden çekilenler ile göreviyle ilişiği kesilenler, kendileri için yapılmış bütün giderleri, görev yapmadıkları süre ile orantılı olarak ve ödeme tarihindeki karşılığı esas alınarak ödeyecek.

Başkanlık kadro veya pozisyonlarında görev yapan personelden başkanlıkça belirlenen esaslara göre uygun görülenler, Diyanet Akademisinde hizmet içi eğitim, kurs veya sertifika programlarına; başkanlık memur kadrolarında bulunan personelden, din hizmetleri sınıfına atanmak için gerekli öğrenim şartını taşıyan ve başkanlıkça yapılacak sınavda başarılı olanlar ise mesleki eğitime, özlük hakları korunarak katılabilecek.

Yasayla Diyanet Akademisi eğitim görevlilerinin özlük haklarına ilişkin düzenleme de yapılıyor.

Teklifin ikinci bölümü üzerinde söz alan TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı, AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, 1933'ten sonra Tevhidi Tedrisat Kanunu'na aykırı olarak 1949'lara kadar hiçbir şekilde dini eğitim verilmediğini ifade etti.

İşler, "Dolayısıyla Tevhidi Tedrisat Kanunu'nu çıkaran CHP’nin içerisindeki dine karşı olan bir damar, zamanla bu kanunu işlevsiz hale getirmiş ve uygulatmamıştır." dedi.

İşler’in "CHP içindeki dine karşı damar" ifadesi, Genel Kurulda tartışma yarattı.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve CHP’li milletvekilleri, İşler’in bu sözüne itiraz etti. Altay, İşler’den sözünü geri almasını isteyerek "Din simsarlığı yapıyorsun" dedi. TBMM Başkanvekili Haydar Akar da İşler’den sözünü geri almasını istedi.

İşler de itirazlara karşılık, o dönemki uygulamaları söylediğini ifade etti.

Sözlü tartışmanın büyümesi üzerine, TBMM Başkanvekili Haydar Akar birleşime ara verdi. Verilen arada da bazı milletvekilleri arasında tartışmalar sürdü.

Aranın ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, şunları kaydetti:

"Grubumuz adına konuşan sayın milletvekili arkadaşımız, bir tarihi meseleyi anlatırken birkaç kere ‘CHP içerisinde bir kısım dine karşı damar’ diye ifade kullandı. CHP’nin kurumsal olarak din veya din düşmanlığı ile ilgili herhangi bir ilişkisinin olmadığını ifade ediyorum. AK Parti'nin bu şekilde bir görüşü, kanaati yoktur. Tarihi bir gerçeği anlatırken farklı mecralara giden bir durum söz konusu olmuştur. Hiç kimsenin kimseye inancı konusunda herhangi bir şekilde görüş beyan edemeyeceğini, herkesin inancını veya inanmadığını ifade etmekte hür olduğunu, çünkü demokrasinin de zaten böyle bir çerçeve içerisinde yürümesi gerektiği kanaatimizi ifade etmek istiyoruz."

Teklifin kabul edilmesinin ardından, TBMM Başkanvekili Haydar Akar, birleşimi 17 Mart Perşembe saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.

Kaynak : wwww.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları