loading
close
SON DAKİKALAR

TBMM'de Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi Çevre Komisyonunda kabul edildi

TBMM'de Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi Çevre Komisyonunda kabul edildi
Tarih: 01.03.2022 - 10:28
Kategori: Gündem

Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda kabul edildi. Komisyon, AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız başkanlığında toplandı.

AK Parti Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya ile AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda kabul edildi.

Altunyaldız, dünyada enerjiye olan talebin gün geçtikçe arttığını, enerji yatırımlarının öneminin giderek daha fazla anlaşıldığını belirterek, bu alanda yapılan çalışmalara bakıldığında enerji talebi ile ekonomik aktivite arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisinin bulunduğunu kaydetti.

Enerji talebindeki yüzde 1'lik artışın ülkelerin büyüme oranına yüzde 0,59'luk katkı sunduğunu dile getiren Altunyaldız, Uluslararası Enerji Ajansı'nın, 20. yüzyılın ikinci yarısıyla beraber başlayan enerji talebindeki artışın önümüzdeki dönemde de süreceğini öngördüğünü ifade etti.

Ajansın verilerine göre önümüzdeki 20 yıllık dönemin sonunda enerji talebindeki artışın yüzde 48'i bulacağını aktaran Altunyaldız, temiz ve sürdürülebilir bir çevre için gerekli enerji üretim yollarının öneminin de arttığını dile getirdi.

Ziya Altunyaldız, çevreyi, toplumu ve gelecek nesilleri göz önüne alan güvenilir, ucuz, sürdürülebilir ve erişilebilir enerji kaynaklarına olan ihtiyacın diğer alternatiflere göre nükleer santralleri bir adım öne çıkardığını vurguladı.

Nükleer enerjinin, küresel emisyon azaltım hedefleri doğrultusunda etkinliğinin altını çizmek istediğini belirten Altunyaldız, mevcuttaki nükleer enerjinin, CO2 emisyonlarını tüm dünyada yılda 2 milyar ton oranında azalttığını söyledi.

Altunyaldız, 10 AB ülkesinin bir araya gelerek AB Komisyonuna sunduğu nükleer enerjinin "yeşil ve sürdürülebilir" bir enerji kaynağı olarak kabul edilmesi için hazırlanan tasarının da kabul edildiğini anımsattı. Ziya Altunyaldız, "Komisyonumuza gelen teklifin kanunlaşmasıyla ülkemizde nükleer enerjiye ilişkin düzenleyici kontrolün sürdürülmesinin sağlanacağına ve ülkemizin nükleer enerji alanında hukuki sorumluluk rejiminin bütünüyle tesis edileceğine inanıyorum." diye konuştu.

Teklif sahibi AK Parti Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya, teklifle ilgili komisyona sunum yaptı.

Kaya, nükleer güç santrallerinin uzun soluklu projeler olduğunu, bu nedenle bu projelerin güçlü ve istikrarlı yönetim, sağlam hukuki çerçeve ve yetişmiş insan gücü ile yapıldığını anlattı.

Geçmiş bütün hükümetlerin nükleer enerjiden barışçıl amaçlarla faydalanmayı bir devlet politikası olarak uyguladığını ifade eden Kaya, "Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde AK Parti hükümetlerinin gösterdiği çaba ile nükleer enerji hedefimizin gerçekleşmesine geçmişte hiç olmadığı kadar yakınız." dedi.

Kaya, 4 ünitesinde inşaatı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin, dünyanın en büyük nükleer santral şantiyesi olduğunu ifade ederek, santralinin ilk ünitesinin Cumhuriyet'in 100. yılında işletmeye alınacağını dile getirdi.

Birer yıl ara ile diğer ünitelerde işletmeye alındığında Türkiye'nin toplam elektrik talebinin yaklaşık yüzde 10'unun Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile karşılanacağını anlatan Kaya, "Akkuyu'nun yanında Sinop ve Trakya bölgesinde kurulacak iki yeni nükleer santral için çalışmalarımız devam etmektedir." diye konuştu.

AK Parti olarak hedeflerinin, Türkiye'nin güçlü, rekabet edebilir, güvenilir ve sürdürülebilir bir enerji altyapısına sahip olmasını sağlamak olduğuna işaret eden Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Nükleer enerji ülkemiz için bir tercihin çok ötesinde bir anlam ifade etmektedir. Milli bir hedef olan nükleer projelerimizin tüm hızıyla sürdüğü şu günlerde, nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyonun güvenli ve emniyetli kullanımını sağlamak için hukuki düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır. Nükleer enerji ve radyasyon sektöründe çalışanların, bireylerin, toplumun, gelecek nesillerin ve çevrenin, tüm dünyada olduğu gibi, korunmasını sağlamak adına yeni bir 'Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi' hazırlanmış ve bu vesileyle 702 sayılı KHK'nin iptaliyle doğacak olan hukuki boşluğun giderilmesi hedeflenmiştir."

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar ise nükleer enerjiyle ilgili, Türkiye'deki hukuki ve idari altyapının güçlendirilmesi için bu düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirtti.

Nükleer Düzenleme Kurumu Başkanı Zafer Demircan da komisyona bilgi verdi.

Daha sonra teklifin görüşmelerine geçildi.

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, gelecek yıllarda dünyada enerji alanında bir hakimiyet mücadelesine şahit olunacağını belirterek, nükleer tesislerle ilgili bir düzenleme yapılmasının elzem olduğunu söyledi.

Türkiye'nin enerjide dışa, Rusya'ya bağımlı olduğunu iddia eden Öztürk, ileride oluşabilecek en ufak krizde bile büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kalınabileceğini ileri sürdü.

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından sonra ülkelerin çeşitli yaptırımlar uyguladığını ifade eden Öztürk, "Bu doğrultuda bizim verebileceğimiz en güzel, en büyük cevabın Akkuyu Nükleer Santrali'nin millileştirilmesi olacağını düşünüyoruz. Zamanlama açısından böyle bir dönemde bu kanun teklifinin gelmesi aslında bir fırsattır, aynı zamanda milli güvenlik ve beka meselesidir. Bu konunun da gündeme getirilmesi Akkuyu Nükleer Santrali'nin millileştirilmesi gerektiğini parti olarak düşünmekteyiz." diye konuştu.

CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, enerjide Rusya'ya "göbekten" bağlanıldığını ileri sürerek, nükleer santralin yap-işlet-devret modeliyle değil yap-sahip ol-işlet esasıyla Ruslara verildiğini iddia etti.

Tesisin Türkiye'ye devrolmayacağını öne süren Tarhan, "Tüm sistemi Rusya yapacak, sahibi olacak ve de işletecek. Biz bu işin neresindeyiz? Ruslardan başka kimse tam olarak sistemi veya güvenlik önlemlerini bilmiyor çünkü Ruslar, tesisleri de kendi toprağı gibi kabul etmiş. Bu yönüyle Akkuyu'yu egemen bir devletin sınırları içinde olup da bir başka devlete ait olan ve o devlet tarafından işletilen ilk ve tek NES olma özelliğini taşıyor." dedi.

Rusya-Ukrayna savaşının ortasında bu teklifin görüşülmesinin hata olduğunu savunan Tarhan, kanun teklifinin STK'lerin ve uzmanların görüşleri alınmadan, kendilerine de yeterli süre tanınmadan görüşülmeye başlandığını ileri sürdü.

Tarhan, kanun teklifini "baştan sakat" olarak tanımlayarak, bir düzenleyici kurumun kanunda olması gereken tüm ana özelliklerinin kanunun başında belirlenmesi gerekirken buna uyulmadığını, daha önce KHK'da yer verilen teşkilat yapısı, kadro sayısı, özlük hakları gibi hususların da teklif metninden çıkarıldığını öne sürdü.

Teklifin yetersiz olduğunu iddia ederek eleştirilerde bulunan Tarhan, parti olarak nükleer ve kimyasal silahların bölgede ve dünyada yayılmasını önlemek için etkin mücadele vereceklerini ifade etti. Tarhan, "Bugünümüz ve geleceğimiz için en temiz, en çevre dostu ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ülkemize, milletimize en iyi ve en uygun koşullarda enerjiyi sağlayacağız." dedi.

İYİ Parti Ankara Milletvekili Ayhan Altıntaş, Ruslarla yapılan nükleer enerji santrali anlaşmasına göre teknoloji transferi bulunmadığını, bunun da çok büyük bir eksiklik olduğunu söyledi.

Altıntaş, Türkiye'nin bu konuda teknolojik bilgisi olmadığını, transfer konusuna da eğilmediğini öne sürdü.

Siyasi yönüyle bakılacak olursa, yasa teklifinin bir hafta öncesine kadar önemli olduğunu ancak bugün o önemi kaybettiğini ileri süren Altıntaş, "Çünkü bugün Rusya inşaata devam edebilecek mi? Ben çok sıkıntılı görüyorum." diye konuştu.

Türkiye'nin nükleer teknolojiye sahip olması için bir hafta öncesine göre çok daha fazla zorluk çıkacağını dile getiren Altıntaş, "Çevreciler açısından olumlu bir tarafı da olabilir, ona bir şey diyemem ama ben nükleer teknolojinin Türkiye'nin öğrenmesi gereken bir teknoloji olduğunu düşünüyorum; buna sahip çıkmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, enerjiye ihtiyaç duyan dünyanın yok olmaya doğru gitmesi anlamına geldiğini ileri sürdü.

Çepni, yenilenebilir enerjiyi kendilerinin de savunduğunu ancak bunun kamusal olması, özelleştirilmemesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'de iletim-dağıtım hatlarının iyileştirilmesiyle Akkuyu Nükleer Santrali'nin üreteceği elektriğin 4-5 katı elektrik elde edilebileceğini iddia eden Çepni, Atatürk ve Keban barajlarının yüzde 30-35 kapasiteyle çalışabildiğini, bu kapasite yüzde 50-60'a çıkarıldığında başka projelere ihtiyaç duyulmamasını sağlayacağını öne sürdü.

Kompakt ampul kullanımıyla bile Akkuyu'da üretilecek olandan fazla elektrik elde edilebileceğini ileri süren Çepni, doğadan, halktan yana bir enerji politikası uygulanmak istendiğinde çözümün de mümkün olduğunu belirtti.

Çepni, Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı olmadığını, ihtiyaçtan fazla üretim olduğunu savunarak, "Türkiye'de enerjiye ihtiyaç var' edebiyatı kocaman bir yalandır." dedi.

Nükleer santralin neden olacağı tahribatların telafisinin mümkün olmadığını öne süren Çepni, hazırlanan kanun teklifine "evet" diyecek olanların bir suça ortak olacağını iddia etti.

AK Parti Mersin Milletvekili Hacı Özkan, nükleer enerji santrallerinin diğer santrallere göre daha fazla enerji üretebileceğini belirterek, Akkuyu'da yapımı devam eden santralin hizmete girmesiyle Türkiye'nin enerji alanındaki eksiğinin önemli ölçüde giderileceğini dile getirdi.

Santralin Türkiye ekonomisinde de yeni bir dönemeç olacağına işaret eden Özkan, proje safhasında bölge insanının ciddi anlamda tepkisiyle karşılaşmasının nedeninin bölgeye, başka yerlerden gidenlerin provoke etmesinden kaynaklandığını dile getirdi. Özkan, bölge insanının da şu anda projeye karşı olmadığını söyledi.

Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerinin görüşülmesine geçildi.

Teklifle, nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin faaliyetler üzerinde düzenleme, değerlendirme, yetkilendirme, denetleme faaliyetleri ve yaptırımları uygulayabilme yetkisini haiz Nükleer Düzenleme Kurumunun yetki, sorumlulukları ile nükleer zararlar hakkında hukuki sorumluluk rejiminin belirlenmesi amaçlanıyor.

Nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin faaliyetler ve bu faaliyetlerle ilgili kişi, tesis, cihaz ve maddeler de düzenleme kapsamında yer alacak.

Teklifte, nükleer zararlara ilişkin hukuki sorumluluk hükümlerinin uygulanmasında yer verilmeyen tanımlar konusunda Paris Sözleşmesi'nde yer alan tanımlar esas alınacak.

Düzenlemeyle nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin yürütülecek faaliyetler konusunda genel ilkeler de belirleniyor.

Nükleer enerji ve nükleer maddelerle ilgili herhangi bir faaliyeti yürütecek gerçek veya tüzel kişiler, Türkiye'nin taraf olduğu nükleer güvence ile ilgili uluslararası anlaşma ve sözleşmelere uymakla yükümlü olacak.

Çalışanların, halkın, çevrenin ve gelecek nesillerin radyasyona maruz kalma riskini içeren her türlü faaliyette; faaliyetin bireysel veya toplumsal açıdan fayda sağlaması, faaliyet nedeniyle maruz kalınabilecek radyasyon dozlarının mümkün ve makul olan en düşük düzeyde tutulması, bu radyasyon dozlarının Nükleer Düzenleme Kurumunca belirlenen doz sınırlarını aşmaması ilkeleri esas alınacak.

Nükleer enerji ve radyasyona ilişkin faaliyetler ile bu faaliyetlerle ilgili kişi, tesis, cihaz ve maddeler güvenlik, emniyet ve nükleer güvence açısından düzenleyici kontrole tabi olacak. Düzenleyici kontrole ilişkin verilecek muafiyetler ile bu muafiyetlerin sınır ve koşulları, güvenlik ve emniyetle ilgili gerekleri karşılayacak şekilde, dereceli yaklaşım esas alınarak Nükleer Düzenleme Kurumunca yönetmelikle belirlenecek.

Düzenleme kapsamındaki faaliyetlerde güvenlik ve emniyet, öncelikli olarak sağlanacak.

Çalışanların, halkın, çevrenin ve gelecek nesillerin radyasyona maruz kalması riskini doğuracak her türlü faaliyete ilişkin bu riskten etkilenebilecek kişilerin bilgilendirilmesi esas olacak.

Nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin faaliyetler, Nükleer Düzenleme Kurumuna bildirimde bulunulmaksızın veya kurumdan yetki alınmaksızın yürütülemeyecek. Bu faaliyetleri yürütmek isteyen gerçek veya tüzel kişiler Nükleer Düzenleme Kurumuna başvuracak. Kurum güvenlik veya emniyetle ilgili ilkeleri esas alarak bildirim veya yetkilendirme gerektiren faaliyetleri belirleyecek.

Nükleer Düzenleme Kurumundan nükleer tesis, radyasyon tesisi, radyoaktif atık tesisi işletmek ve radyasyon uygulamalarını yürütmek için lisans alınacak. Kurumdan yalnızca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları veya Türkiye Cumhuriyeti mevzuatına göre kurulmuş tüzel kişiler lisans alabilecek.

Nükleer Düzenleme Kurumundan nükleer tesis, radyasyon tesisi, radyoaktif atık tesislerinin inşa edilmesi, işletmeye alınması, işletmeden çıkarılması, yeniden işletmeye geçilmesi ile tesiste güvenlik ve emniyeti ilgilendiren değişiklik yapılması için izin alınacak.

Ayrıca radyoaktif maddelerin ihracatı, ithalatı, taşınması, transit geçirilmesi, nükleer güvence kapsamında, nükleer alanda kullanılmak için özel tasarımlanmış veya hazırlanmış madde, malzeme, ekipman, sistem, bileşen ve ilgili teknoloji ile nükleer çift kullanımlı madde, malzeme, ekipman, sistem, bileşen ve ilgili teknolojinin ihracatı; nükleer güvence kapsamında kurum tarafından belirlenen madde, malzeme, ekipman, sistem, bileşen veya ilgili teknolojinin ithalatı ile güvenlik, emniyet ve nükleer güvence dikkate alınarak kurum tarafından belirlenen diğer faaliyetler için izin alınması zorunlu olacak.

Düzenleme kapsamındaki faaliyetlere ilişkin Nükleer Düzenleme Kurumunca belirlenen faaliyetlerde görev alacak personele radyasyondan korunmaya yönelik eğitim veren tüzel kişiler, radyasyondan korunmaya yönelik hizmet verecek kişiler, faaliyetlerde görev alacak personel, ekipman imalatı yapan kişiler ile üçüncü taraf gözetimi yapan şirketler için kurumdan yetki belgesi alınacak.

Nükleer Düzenleme Kurumu, yetkilendirilen kişilere diğer kişiler tarafından verilecek hizmetler veya güvenlik, emniyet ve nükleer güvenceye etki edebilecek diğer faaliyetler için yetki belgesi alma yükümlülüğü getirebilecek.

Kurum yetkilendirdiği bir faaliyet için güvenlik, emniyet ve nükleer güvenceye ilişkin uyulması gereken koşullar da dahil olmak üzere gerekli yetki koşullarını belirleyecek.

Kurum tarafından verilen lisans, izin ve yetki belgesi devredilemeyecek.

Bildirimlere ve yetkilendirmelere ilişkin süreçler, yetkilendirme koşulları, başvuru, yetkilerin kapsamı ve geçerlilik süreleri ile yetkinin yenilenmesi, kısıtlanması, askıya alınması, iptali veya daha önce yetkilendirilmiş bir faaliyet için başka bir kişinin yetkilendirilmesine ilişkin konular, Nükleer Düzenleme Kurumunca ilgili bakanlıkların görüşü alınarak yönetmelikle belirlenecek.

Yetkilendirilen tüzel kişiler, verilen yetkinin koşulları kapsamında her türlü sorumluluk kendilerinde olmak üzere faaliyet sırasında radyasyondan korunma, güvenlik ve emniyeti sağlayacak.

Bir faaliyetin yürütülmesinde güvenlik, emniyet ve nükleer güvencenin sağlanmasında asıl sorumluluk yetkilendirilen kişiye ait olacak. Verilen yetkinin koşullarına ve mevzuata uymak, düzenleyici kontrol altında olmak veya yükümlülüklerini yerine getirmek üzere görevlendirme yapmak, hizmet almak yetkilendirilen kişinin sorumluluğunu azaltmayacak veya ortadan kaldırmayacak.

Yetkilendirilen kişiler, faaliyete ilişkin yükümlülükleri sona ermeden, faaliyetin yürütüldüğü yeri veya tesisi, nükleer maddeyi, radyoaktif kaynağı veya radyoaktif atığı sahipsiz kalacak şekilde terk edemeyecek.

Yetkilendirilen kişinin sorumlulukları, düzenleyici kontrolden çıkarılma ile sona erecek. Yetkilendirilen kişinin işi bırakması, yetkisinin kısıtlanması, askıya alınması ya da iptal edilmesi ve benzeri durumlar sorumluluğunu ortadan kaldırmayacak.

Nükleer tesisler, radyasyon tesisleri veya radyoaktif atık tesislerinin kurulacağı saha Nükleer Düzenleme Kurumu onayına tabi olacak. Kurum, faaliyetlere ilişkin radyasyondan korunma, güvenlik, emniyet ve nükleer güvenceyi dikkate alarak onaya tabi başka hususlar belirleyebilecek.

Nükleer Düzenleme Kurumu; çalışanların, halkın, çevrenin ve gelecek nesillerin radyasyondan korunmasına etki edebilecek faaliyetler için uygunluk ölçütleri belirleyebilecek ve onaya tabi tutabilecek.

Düzenleme kapsamındaki faaliyetler ve yetkilendirilen kişiler Nükleer Düzenleme Kurumunun denetimine tabi olacak. Kurum, yetkilendirme kapsamında yetkilendirilen kişilerin yüklenici, alt yüklenici, tedarikçi ve alt tedarikçilerinin faaliyetlerini de denetleyebilecek.

Kurum denetim ve yerinde inceleme kapsamında, sonuçları itibarıyla kurum açısından bağlayıcı olmayacak şekilde inceleme, araştırma, tespit ve raporlama yapmak üzere ihtisas sahibi kamu kurum ve kuruluşları, özel hukuk tüzel kişileri ve gerçek kişilerden teknik destek hizmeti alabilecek.

Lisans verilen nükleer tesislerin ve radyoaktif atık tesislerinin sahalarında yapılacak yapılar hakkında Yapı Denetimi Hakkında Kanun hükümleri ile İmar Kanunu'nun fenni mesuliyete ilişkin hükümleri uygulanmayacak. Bu yapılara ilişkin her türlü sorumluluk yetkilendirilen kişiye ait olacak. Bu yapıların denetimi Nükleer Düzenleme Kurumunca yapılacak. Bu durum yetkilendirilen kişinin sorumluluğunu kısmen veya tamamen ortadan kaldırmayacak. Denetimler bu konuda ihtisas sahibi olan kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte de yapılabilecek. Kurumun bu kapsamdaki talepleri ihtisas sahibi kamu kurum ve kuruluşları tarafından gecikmeksizin karşılanacak.

Nükleer Düzenleme Kurumunun denetimine ilave olarak yetkilendirilen tüzel kişiler, nükleer tesis veya radyoaktif atık tesisine ilişkin yapıların denetimi de dahil olmak üzere kurum tarafından belirlenen faaliyetlerin üçüncü taraf gözetimi için yetkilendirilmiş şirketlerden hizmet alacak.

Denetime tabi olanlar, kurum denetçilerinin ve kurum tarafından görevlendirilen kişilerin görevlerini serbestçe ve zamanında yerine getirebilmeleri için gerekli şartları sağlayacak ve koruyucu güvenlik tedbirlerini alacak.

Nükleer güvence denetimine tabi olanlar, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının Türkiye tarafından onaylanmış denetçileri tarafından yapılan denetimlerde, ilgili mevzuatta belirtilen yükümlülüklerini yerine getirecek. Bu denetimlere Nükleer Düzenleme Kurumu temsilcisi refakat edecek.

Kurum denetçileri, Nükleer Düzenleme Kurumunca belirlenen vasıfları taşıyan kurum personeli arasından Nükleer Düzenleme Kurulu tarafından yetkilendirilecek.

Kurum denetçileri ve denetime eşlik etmek üzere görevlendirilen diğer kurum personeli, denetim amacıyla ilgili yerlere veya tesislere girmek; faaliyetleri denetlemek ve yerinde incelemek; gerekli gördükleri kişilerle görüşmek ve gerekli gördükleri hususlarda inceleme, araştırma ve soruşturma yapmak; her türlü bilgi, belge ve kayıtları istemek, incelemek, inceletmek, alıkoymak veya suretini almak; herhangi bir malzeme veya numuneyi almak, aldırmak, alıkoymak, usulüne uygun olarak bertaraf etmek veya ettirmek; herhangi bir cihazı kullanarak ölçüm, analiz, muayene ve test yapmak veya yaptırmak; görsel, işitsel veya yazılı kayıt tutmak yetkisine sahip olacak.

Güvenlik veya emniyetin tehlikeye düştüğü veya düşebileceği ve müdahalenin gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Nükleer Düzenleme Kurumu denetçisi, durumu kuruma ve yetkilendirilen kişiye derhal bildirecek. Bu durumda, kurum yetki verilen faaliyetin tamamının veya bir kısmının durdurulması veya sınırlanması da dahil olmak üzere gerekli tedbirleri aldırabilecek.

Kurum denetçisi, denetim sırasında gerekli hallerde mülki idare amirlerinden kolluk kuvveti talebinde bulunabilecek. Bu durumda mülki idare amirleri ve kolluk kuvvetleri kurum denetçilerine gereken desteği gecikmeksizin sağlayacak.

Türkiye'nin egemenlik alanı dışında yürütülen bir faaliyet sırasında ortaya çıkmış olan radyoaktif atıklar, Türkiye sınırları içine sokulamayacak.

Türkiye sınırları içinde üretilmiş ve kullanım süresi dolduğunda menşe ülkeye iade şartı ile ihraç edilmiş radyasyon kaynaklarına, radyoaktif atıkların transit geçişine ve doğal radyoaktif maddelerin bulaşmış olduğu malzemenin ithalatına söz konusu hüküm uygulanmayacak.

Radyoaktif atıklar çevreye salınamayacak veya bırakılamayacak.

Yürütülen faaliyetlere ilişkin ortaya çıkan kullanılmış yakıtların veya bertaraf hariç radyoaktif atıkların yönetiminde tüm sorumluluk faaliyet için yetkilendirilen kişiye ait olacak.

Tesislerde yürütülen herhangi bir faaliyet sonucu üretilen radyoaktif atıklar başka bir yetkilendirilen kişiye devredilene kadar tesiste depolanacak.

Nükleer santrallerde ortaya çıkan kullanılmış yakıtlar, işletme ömrü boyunca nükleer santral sahasında depolanacak.

Faaliyetleri sonucu kullanılmış yakıtı veya radyoaktif atığı üreten yetkilendirilen kişi, bunların tesis içinde veya tesis dışarısında her türlü taşınmasından sorumlu tutulacak. İşletmeden çıkarma faaliyetleri sırasında ortaya çıkacak radyoaktif atıkların her türlü sorumluluğu yetkilendirilen kişiye ait olacak.

Türkiye'nin egemenlik alanında yapılan faaliyetler neticesinde ortaya çıkan radyoaktif atıklar Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) tarafından bertaraf edilecek.

Sahipsiz radyoaktif madde tespit edildiği takdirde TENMAK, ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği yaparak gerekli tedbirleri alacak veya aldıracak, bertaraf dahil gerekli iş ve işlemleri yürütecek.

TENMAK, yetkilendirilen kişilerin görüşlerini de alarak radyoaktif atıkların ve kullanılmış yakıtların yönetimine ilişkin ulusal radyoaktif atık politikası ve stratejisinin belirlenmesine esas Ulusal Radyoaktif Atık Yönetim Planı Taslağı'nı, sonu 0 ve 5 ile biten yılların sonuna kadar hazırlayacak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına sunacak. Bakanlık, Nükleer Düzenleme Kurumunun görüşünü alarak Ulusal Radyoaktif Atık Yönetim Planı'nı belirleyecek.

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda kabul edilen Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi'ne göre, yetkilendirmeye tabi bir faaliyet sırasında radyoaktif atık üreten kişiler radyoaktif atık yönetimi özel hesabına, nükleer tesis, radyasyon tesisi ve radyoaktif atık tesislerini işletmek üzere yetkilendirilen kişiler ise işletmeden çıkarma özel hesaplarına, belirlenecek tutarda, ayrı ayrı katkı payı ödeyecek.

Bakanlık merkez muhasebe birimi nezdinde radyoaktif atık yönetimi özel hesabı ve işletmeden çıkarma özel hesapları açılacak. Özel hesaplar adına tahsil edilen gelirler amacı dışında kullanılamayacak.

Nükleer santraller için özel hesaplara ödenecek katkı payları üretilen birim elektrik (kWh) başına, teminat miktarları ise kurulu güç (MW) başına, diğer tesis ve uygulamalar için ise özel hesaplara ödenecek katkı payları ile teminat miktarları, tesisin ve uygulamanın türü, atığın sınıfı, miktarı ve aktivitesi gibi hususlar dikkate alınarak Hesaplar Yönetim Kurulu tarafından belirlenecek. Özel hesaplara ödenecek katkı payları ile teminat miktarları her yıl gözden geçirilecek, öngörülen giderleri karşılayacak şekilde güncellenecek. Ancak uluslararası anlaşmalarda bu fıkra kapsamında yer alan hususları düzenleyen hükümler saklı kalacak.

Radyoaktif atık yönetimi özel hesabı ve işletmeden çıkarma özel hesabının gelirleri; ödenecek katkı payları ve teminatlar, özel hesap gelirlerinin değerlendirilmesiyle elde edilen gelirler, bağış ve diğer gelirlerden oluşacak.

Radyoaktif atık yönetimi özel hesabından; radyoaktif atık bertaraf tesisi kurulabilecek sahaların belirlenmesi ve ilgili saha çalışmaları, radyoaktif atık bertaraf tesisinin tasarımı, yetki alınması, inşası, işletilmesi, bakımı, kapatılması ve düzenleyici kontrolden çıkarılması, belirtilen amaçlara yönelik araştırma ve geliştirme faaliyetleri, işlemlerini yapmak üzere Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumuna (TENMAK) ödeme yapılacak.

İşletmeden çıkarma özel hesabından; nükleer tesisler, radyasyon tesisleri ve radyoaktif atık tesislerinin işletmeden çıkarılması sırasında ortaya çıkan radyoaktif atıkların bertarafının maliyetleri de dahil olmak üzere işletmeden çıkarılması, tesis sahasının yeniden kullanım koşullarıyla uyumlu hale getirilmesi, işlemlerini yapmak üzere, yetkilendirilen kişiye bu faaliyetleri için ödeme yapılacak.

Hesaplar yönetim kurulu başkan ve üyelerine yapılacak ödemeler ile özel hesapların işleyişine ilişkin bağımsız denetim ve danışmanlık hizmetleri kapsamında yapılacak ödemeler, idari giderler ve yargılama giderleri ilgisine göre özel hesaplardan karşılanacak.

Radyoaktif atık ve işletmeden çıkarma özel hesabındaki meblağın, işletmeden çıkarma sırasında veya radyoaktif atık yönetimi ile ilgili öngörülenler dışında olabilecek masraflar nedeniyle ya da tesisin planlanandan erken işletmeden çıkarılması üzerine yetersiz kalması durumunda maliyetler yetkilendirilen kişi tarafından sağlanan teminattan karşılanacak. Teminat yetersiz ise kalan miktar yetkilendirilen kişiden tahsil edilecek. Özel hesapta biriken meblağ dikkate alınarak söz konusu teminat miktarı yetkilendirilen kişinin talebi üzerine yeniden belirlenecek.

Tesislerin işletilmesine yönelik yetkilendirme için başvuru yapan kişiler işletmeden çıkarmaya ilişkin maliyet planını ilgili bakanlığa sunacak. İşletmeden çıkarma özel hesabı her bir tesis için ayrı ayrı takip edilecek.

Özel hesaplarda toplanan gelirler, Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamı dışında olacak.

Süresinde ödenmeyen katkı payları, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre takip ve tahsil edilecek. Vergi dairesince tahsil edilen tutarlar tahsil edildiği tarihi izleyen ayın sonuna kadar özel hesaplara aktarılacak.

Özel hesapların gelirlerini yönetmek ve özel hesaplardan yapılacak ödemeleri onaylamak üzere Hesaplar Yönetim Kurulu; bakanlık ve Hazine ve Maliye Bakanlığından ikişer temsilci, TENMAK'tan bir temsilci ve bu kurumların dışında toplam sayısı üçü geçmemek üzere Türkiye sınırları dahilinde nükleer santral işleten tüzel kişilerin birer temsilcisi ile diğer tesis ve uygulamalar için bir temsilciden oluşacak.

Temsilci seçilebilmek için Devlet Memurları Kanunu'nda belirtilen devlet memurluğuna atanabilme genel şartlarını taşımak, en az dört yıl süreli yükseköğrenimi tamamlamak ve kamuda ve/veya özel sektörde alanında en az beş yıl çalışmış olmak gerekecek. Bakanlık temsilcilerinden birisi başkan olarak görev yapacak.

Hesaplar Yönetim Kurulu üyelerinin görev süreleri üç yıl olacak. Görev süresi sona eren üyeler yeniden görevlendirilebilecek.

Hesaplar Yönetim Kurulu başkan ve üyelerine, görev yapılan toplantılar için her ay toplam (20 bin) gösterge rakamının memur maaş katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar huzur hakkı ödenecek.

Tesisin erken işletmeden çıkarılması ihtimaline karşı radyoaktif atık yönetimi ve işletmeden çıkarma için gerekli maliyetlerin karşılanabileceğine ilişkin teminatın yeterliliği Hesaplar Yönetim Kurulu tarafından kuruma bildirilmeden tesisin işletilmesine yönelik yetkilendirme yapılamayacak.

Teklifle nükleer zararlara ilişkin hukuki sorumluluk da düzenleniyor. Buna göre, nükleer hadiselerden kaynaklanan nükleer zararlar hakkında bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Paris Sözleşmesi hükümleri uygulanacak.

Bir nükleer tesis dışında ve üretiminin son aşamasına gelmiş endüstriyel, ticari, tarımsal, tıbbi, bilimsel ya da eğitimsel amaçlarla kullanılan veya kullanılacak olan radyoizotoplardan veya Paris Sözleşmesi çerçevesinde belirlenen sınırların altındaki miktar ve aktivitedeki nükleer maddelerden kaynaklanan zararlar bu bölümün kapsamı dışında olacak.

Nükleer hadiselerden kaynaklanan nükleer zararlar hakkında; kurum tarafından veya ülkesindeki makamlar tarafından bir nükleer tesisi işletmek üzere yetkilendirilmiş tüzel kişi, nükleer tesis işletmek için verilecek lisans alınmadan önceki dönemde nükleer tesisi kuran tüzel kişi, nükleer tesisi işletmek için verilen lisans iptalinden sonra yeni bir işleten belirlenene kadar olan dönemde lisansı iptal edilen tüzel kişi işleten olarak kabul edilecek.

İşleten, nükleer zararlardan ve tazminatların ödenmesinden, nükleer hadisenin meydana gelmesinde kendisinin, personelinin ve tesisle ilgili teknoloji, mal ve hizmet sağlayanlar herhangi bir kusurunun olup olmadığına bakılmaksızın sorumlu tutulacak.

İşleten, doğrudan bir silahlı çatışma, hasmane hareketler, iç savaş ya da ayaklanmadan dolayı meydana gelen bir nükleer hadiseden kaynaklanan nükleer zarardan sorumlu olmayacak.

İşleten, bir nükleer hadisenin neden olduğu nükleer zararların tazminine ilişkin olarak sadece Paris Sözleşmesi ve bu bölüm hükümleri kapsamında sorumlu olacak.

İşletenin kurumdan almış olduğu yetkinin iptal edilmiş veya askıya alınmış veya kısıtlanmış olması, işletenin bu bölüm kapsamındaki sorumluluklarını ortadan kaldırmayacak.

İşletenin, nükleer zarara neden olan nükleer hadisenin, nükleer zarar gören kişinin kastından ya da ağır ihmalinden meydana geldiğini ispat etmesi halinde; işleten, sadece nükleer zarar gören bu kişiye karşı yetkili mahkemenin kararıyla kısmen veya tamamen sorumluluktan kurtulabilecek.

Bu bölümün uygulanmasında aynı sahada bir işleten tarafından işletilen birden fazla nükleer tesis tek bir tesis olarak kabul edilecek.

Teklifin işletenin sorumluğu sınırları bölümünde ise her bir nükleer hadise için işletenin sorumluluk miktarları düzenleniyor.

Buna göre termal gücü 10 megavatın üzerinde olan nükleer reaktörler ile kurum tarafından nükleer tesis işletmek için verilecek lisans öncesi yapılacak değerlendirme ile belirlenecek diğer nükleer tesisler için 700 milyon avro, bu kapsama girmeyen nükleer tesisler için 70 milyon avro, nükleer maddelerin taşınması için 80 milyon avro, nükleer maddelerin Türkiye sınırları dahilinde yapılacak transit geçişleri için 700 milyon avro ile sınırlı olacak.

Belirlenen sorumluluk miktarları, diğer ülkelerde meydana gelen zararlar ile ilgili olarak, karşılıklılık ilkesi çerçevesinde, o ülkede nükleer hadiseden doğan nükleer zararlar için uygulanan sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak uygulanacak.

Teklifle işletene, sigorta yaptırma veya teminat gösterme zorunluluğu getiriliyor.

Buna göre işletenler, her bir nükleer tesis veya taşıma faaliyeti için belirlenen üst sınır tutarında ve kurum tarafından belirlenen zamanda ve şartlara uygun sigorta yaptırmak veya başkaca bir teminat göstermek zorunda olacak.

Nükleer maddelerin Türkiye’nin egemenlik alanında yapılacak transit geçişlerinde işleten, 80 milyon avro tutarında sigorta yaptıracak veya teminat gösterecek.

Teklifte belirtilen sigorta ya da teminat, kuruma yazılı olarak en az 2 ay önce sigorta şirketi veya nükleer sigorta havuzu ya da teminat veren tarafından bildirimde bulunulmadan askıya alınamayacak veya iptal edilemeyecek. Söz konusu sigorta ya da teminatın nükleer maddelerin taşınmasına ilişkin olması halinde sigorta ya da teminat taşıma sırasında askıya alınamayacak veya iptal edilemeyecek.

Yaptırılan sigorta ya da gösterilen teminat sadece bir nükleer hadise durumunda nükleer zararın tazmini için kullanılabilecek.

İşletenin Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca merkezi yönetim kapsamındaki kamu idaresi ya da sermayesinin tamamının kamuya ait olması halinde, işleten sigorta yaptırma veya teminat gösterme yükümlülüğünden muaf tutulabilecek. Bu durumda nükleer hadise sonucu meydana gelen nükleer zararın devlet tarafından ne şekilde taahhüt edileceğine ilişkin usul ve esaslar, Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenecek.

İşletenin belirlenen yükümlülüklerine sigorta sağlanabilmesi amacıyla bir nükleer sigorta havuzu kurulacak.

İşleten belirlenen sigorta ya da teminat yükümlülüklerini yurt içinden veya uluslararası piyasalardan kısmen veya tamamen sağlayabileceği gibi nükleer sigorta havuzundan da sigorta yapılmasını talep edebilecek.

İşletenin sigorta ya da teminat bulamaması veya işleten tarafından sunulan sigorta ya da teminatın belirlenen miktarlardan az olması durumunda eksik kalan miktar Cumhurbaşkanınca belirlenecek usul ve esaslara göre karşılanacak.

Bir nükleer hadise sonrasında mevcut sigorta ya da teminatın belirlenen miktarları karşılamaması durumunda eksik kalan miktar Cumhurbaşkanınca belirlenecek usul ve esaslarla karşılanacak ve işletene rücu edilecek.

Teklifin nükleer zararın tazmini şekli ve tutarı kusursuz ve münhasır sorumluluk ilkesi esas alınarak Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tayin edilecek.

Nükleer zarar gören kişiye sosyal sigortalar, özel sigortalar ve genel sağlık sigortasına ilişkin mevzuat uyarınca ayrıca yapılan ödemeler nükleer zarar görenin bu bölümde yer alan hükümler uyarınca alacağı tazminat tutarından düşülecek.

Teklifle nükleer zarar gören kişiler, zararlarının tazminini, sorumluluk sınırları içinde doğrudan işletenden talep edebilecekleri gibi sigortacıdan, nükleer sigorta havuzundan ve diğer teminat verenlerden de talep edebilecek.

Nükleer zararın belirtilen sorumluluk miktarı sınırlarını aşmasının beklendiği durumlarda nükleer hadisenin meydana geldiği tarihten itibaren en geç 2 ay içinde Cumhurbaşkanınca nükleer hadise sonucu meydana gelen nükleer zararların tazmini için nükleer zarar görenler tarafından yapılan başvuruları değerlendirmek ve başvurular hakkında karar vermek üzere Nükleer Zarar Tespit Komisyonu kurulacak. Komisyonun giderleri Bakanlık bütçesinden karşılanacak.

Komisyon kurulması halinde, nükleer hadise sonucu meydana gelen nükleer zararlar komisyon marifetiyle tazmin edilecek. İşletenin sorumluluk sınırına giren tutar, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından işletenden veya onun sigortacısından ya da işleten tarafından gösterilen teminatın paraya çevrilmesi suretiyle tahsil edilecek.

Komisyon, yapacağı ilanlarla en az bir yıllık bir süre tanıyarak ve sürenin bitiş tarihini belirleyerek, nükleer zarar gören kişilerin komisyona veya belirleyeceği diğer makamlara başvurmalarını isteyecek. Nükleer zarar gören kişiler tarafından komisyon kurulmadan önce nükleer zararların tespiti veya tazmini amacı ile açılmış olan davalar, komisyonun nükleer zararın tazminine ilişkin kararı kesinleşene kadar duracak. Bu kişilerin açmış oldukları davadaki talep sonucunun tamamen komisyon kararı ile karşılanması durumunda, mahkeme tarafından davanın konusuz kalmasına, diğer durumlar için ise davanın kaldığı yerden devamına karar verilecek.

Usulüne uygun başvuru yapanlara ödenecek tazminatların toplam tutarının sorumluluk miktarı sınırı aşan durumlarda komisyon, sorumluluk miktar sınırını teşkil eden meblağı paylaştıracak bir ödeme planı yapacak. Ödeme planında, can kaybı veya kişilerin sağlığına verilen zararlar öncelikle tazmin edilecek. Sorumluluk miktarı sınırının aşıldığı kısım için Cumhurbaşkanı uygun göreceği tedbirleri alacak.

Komisyon, yedi üyeden oluşacak, üyeler, kamu görevlileri arasından cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek.

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda kabul edilen Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi'ne göre, işleten, sigortacı, nükleer sigorta havuzu, diğer teminat verenler ve devlet, nükleer zararı ortaya çıkaran nükleer hadiseye kasıtlı olarak sebep olan gerçek kişiye karşı rücu hakkına sahip olacak.

İşletenin, aralarındaki sözleşmede açıkça belirtildiği takdirde, sözleşmede belirtilen kapsam ve şekilde sözleşme yaptığı kişiye karşı da rücu hakkı bulunacak.

Nükleer zararların karşılandığı haller hariç, tazminat talepleri nükleer zarar gören kişinin zararı ve sorumlusunu öğrendiği tarihten itibaren belirlenen zaman aşımı süresi henüz tamamlanmamışsa 3 yıl geçmekle zaman aşımına uğrayacak.

Can kaybı ile kişilerin sağlığına verilen zararlarla ilgili tazminat talepleri, nükleer hadisenin gerçekleştiği tarihten itibaren 30 yılın, diğer nükleer zararlarla ilgili tazminat talepleri nükleer hadisenin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımı olacak.

Rücu hakkı, rücu hakkına sahip kişinin rücu edeceği kişiyi öğrenmesinden ve tazminatı ödemesinden itibaren 3 yılın ve her halde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacak.

Türkiye Cumhuriyeti egemenlik alanında gerçekleşen bir nükleer hadiseyle ilgili olarak veya Paris Sözleşmesi ve Türkiye'nin tarafı olduğu Viyana ve Paris Sözleşmelerinin Uygulanmasına İlişkin Ortak Protokol uyarınca Türk mahkemelerinin yargılama yetkisinin söz konusu olduğu hallerde sadece Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri yetkili olacak.

Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin yetkili olması halinde Ankara mahkemeleri kesin yetkili olacak. Nükleer Zarar Tespit Komisyonu kurulmaması halinde mahkeme, belirlenen sorumluluk sınırını aşmayacak şekilde, nükleer zarar gören kişilere geçici ödeme yapılmasına karar verebilecek.

Nükleer Düzenleme Kurumuna düzenleyici faaliyetlerini zafiyete uğratacak, bu faaliyetlerle çelişecek veya faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütmesini engelleyecek yükümlülükler verilemeyecek.

Kurum, Kurul kararı ile 5 yıla kadar yıllara sari yüklenmelere ait sözleşmeler yapabilecek.

Kurumda, Nükleer Düzenleme Uzmanı ve Uzman Yardımcısı istihdam edilecek.

Kurumun görev alanı ile ilgili özel bilgi ve ihtisas gerektiren konularda yerli ve yabancı uzmanlar sözleşmeli personel olarak çalıştırılabilecek.

Sözleşmeli personel olarak istihdam edilecek yabancı uzmanlar ile yurt dışında nükleer enerji alanında fiilen en az 5 yıl çalışmış yerli uzmanlara verilecek her türlü ödemeler dahil ücretler, sözleşmeli personel için uygulanmakta olan sözleşme ücreti tavanının 14 katını aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca tespit edilecek.

Kurul Başkan ve üyeleri, görevlerinin devamı süresince görevlerini tam bir dikkat, dürüstlük ve tarafsızlık ile yürüteceklerine, kanun hükümlerine aykırı hareket etmeyeceklerine ve ettirmeyeceklerine dair Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu huzurunda yemin edecek.

Kurumun görevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı her türlü analiz, danışmanlık, gözetim, inceleme, araştırma, muayene, test, kontrol, eğitim ve sertifikalandırma gibi teknik destek hizmetlerini sağlamak amacıyla, başlangıç sermayesi 1 milyon Türk Lirası olan ve Kurum tarafından ödenen, paylarının en az yüzde 51'i Kuruma ait olan, Nükleer Teknik Destek Anonim Şirketi (NÜTED) unvanı altında özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir anonim şirket kurulacak.

Kurumun uygun bulması durumunda NÜTED AŞ, üçüncü kişilere yurt içinde ve yurt dışında hizmet verebilecek.

Kamu kurum ve kuruluşlarına personel alınmasına dair ilgili mevzuat hükümleri NÜTED AŞ tarafından istihdam edilecek personel hakkında uygulanmayacak.

Teklif ile nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin ceza hükümleri de düzenleniyor.

Nükleer tesis, radyasyon tesisi veya radyoaktif atık tesisini geçerli bir lisansa sahip olmaksızın işletenler 4 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 5 bin gün adli para cezası ile; radyasyon uygulamalarını geçerli bir lisansa sahip olmaksızın yürütenler 1 yıldan 4 yıla kadar hapis ve bin gün adli para cezası ile; nükleer tesis, radyasyon tesisi veya radyoaktif atık tesislerine ilişkin Kurumdan izin alınması gereken faaliyetleri geçerli bir izne sahip olmaksızın yürütenler 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 3 bin gün adli para cezası ile cezalandırılacak.

Faaliyete ilişkin yükümlülükleri sona ermeden, faaliyetin yürütüldüğü yeri veya tesisi, nükleer maddeyi, radyoaktif kaynağı veya radyoaktif atığı sahipsiz kalacak şekilde terk edenler 3 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 5 bin gün adli para cezasına çarptırılacak.

Nükleer madde, radyoaktif kaynak ve radyoaktif atıkları; cebir, tehdit, hile veyahut hukuka aykırı başka bir davranış ile elde eden kişilere, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren bir suç teşkil etmediği takdirde 5 yıldan 15 yıla kadar hapis ve 10 bin gün adli para cezası uygulanacak.

Nükleer madde, radyoaktif kaynak veya radyoaktif atıkların kaybolmasına, çalınmasına veya yetkisiz kişilerin eline geçmesine ihmal göstererek veya dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak neden olan kişiler, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası alacak.

Radyoaktif atıkları veya kullanılmış yakıtları Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisine sokan kişiler 5 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5 bin gün adli para cezası ile cezalandırılacak.

Nükleer tesislere, radyasyon tesislerine, radyoaktif atık tesislerine ve nükleer madde, radyoaktif kaynak veya radyoaktif atıklara yetkisiz müdahalede bulunan, saldıran, zarar veren veya bunları sabote eden kişiler 5 yıldan 15 yıla kadar hapis ve 10 bin gün adli para cezasına çarptırılacak.

Nükleer tesisler, radyasyon tesisleri, radyoaktif atık tesisleri ile nükleer madde, radyoaktif kaynak veya radyoaktif atıklara ilişkin yazılımlara yetkisiz müdahalede bulunan, saldıran, zarar veren veya bunları sabote eden kişiler 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar adli para cezası alacak.

Nükleer tesis, radyasyon tesisi veya radyoaktif atık tesisini cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla ele geçiren, zapt eden veya kontrolü altına alan kişilere 12 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.

Nükleer silah ya da radyolojik silah imal eden, radyoaktif maddeleri bu amaçla bulunduran, kullanan, kullanımını yaygınlaştıran veya bunları ticaretini yapan kişiler 25 yıldan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılacak.

Bu fiillerin gerçek veya tüzel kişiyi, uluslararası bir örgütü veya bir devleti bir fiili yapmaya veya yapmaktan kaçınmaya zorlamak amacıyla gerçekleştirilmesi halinde verilecek ceza fiilin ağırlığına göre yarısından iki katına kadar, bu fiillerin bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde yarısından bir katına kadar artırılacak.

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda kabul edilen Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi ile nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin idari yaptırımlar düzenleniyor.

Bir nükleer tesisin geçerli bir lisansa sahip olmaksızın işletilmesi durumunda 2 milyon 733 bin ila 136 milyon 623 bin lira, radyoaktif atık tesisleri ve radyasyon tesislerinin geçerli bir lisansa sahip olmaksızın işletilmesi durumunda 1 milyon 367 bin ila 13 milyon 663 bin lira, radyasyon uygulamalarının geçerli bir lisansa sahip olmaksızın yürütülmesi durumunda 28 bin ila 274 bin lira idari para cezası uygulanacak.

İzin alınması gereken faaliyetlerden; tesislere ilişkin olanların izin alınmaksızın yürütülmesi durumunda 137 bin ila 638 bin, diğerlerinin izin alınmaksızın yürütülmesi durumunda 10 bin ila 45 bin, yetki belgesi alınması gereken faaliyetlerin yetki belgesi alınmaksızın yürütülmesi halinde 5 bin ila 200 bin lirası idari para cezası kesilecek.

Nükleer tesislere ilişkin mevzuat veya yetki koşullarına, Nükleer Düzenleme Kurumu kararlarına ve talimatlarına aykırı hareket edildiğinin tespit edilmesi halinde, 274 bin ila 2 milyon 733 bin, radyoaktif atık tesisleri ve radyasyon tesislerine ilişkin mevzuat veya yetki koşullarına, Kurum kararlarına ve talimatlarına aykırı hareket edildiğinin tespit edilmesi halinde 137 bin ila 638 bin, diğer faaliyetlere ilişkin mevzuat veya yetki koşullarına, Kurum kararlarına ve talimatlarına aykırı hareket edildiğinin tespiti halinde 4 bin ila 28 bin lirası idari para cezası uygulanacak.

Yetkilendirilen kişi tarafından Kuruma gerçeğe aykırı belge sunulması, yanıltıcı bilgi verilmesi veya yetkilendirme yapılmasını etkileyecek yetki koşullarındaki değişikliklerin bildirilmemesi halinde, ceza hükümleri saklı kalmak kaydıyla, nükleer tesisler için yetkilendirilen kişi 2 milyon 733 bin ila 136 milyon 623 bin, radyoaktif atık tesisleri ve radyasyon tesisleri için 1 milyon 367 bin ila 13 milyon 663 bin, diğer faaliyetler için 28 bin ila 274 bin lira idari para cezası ödeyecek.

Aykırılıkların Kurum tarafından verilen süre içinde giderilmemesi halinde idari para cezaları, her defasında bir önceki cezanın iki katı tutarında olacak.

Gerçek dışı belgenin, yanıltıcı bilginin veya yetki koşullarındaki değişikliğin yetkilendirmeye esas teşkil etmesi ve düzeltilmesinin mümkün olmadığının tespit edilmesi halinde ise idari para cezasına ek olarak yetki askıya alınacak, kısıtlanacak veya iptal edilecek.

Bu fiillerin halk veya çevre sağlığına ve güvenliğine tehdit oluşturacak şekilde tahribata yol açtığının tespiti halinde uygulanacak idari para cezası bir kat artırılacak. Kurum, idari para cezasına ek olarak, fiillerin halk ve çevre üzerinde oluşturduğu riskin devamı süresince lisans veya izni kısıtlayabilecek askıya alabilecek. Kurum, fiillerin halk ve çevre üzerinde oluşturduğu riskin ağırlığına göre lisansı veya izni iptal edebilecek.

Sigorta yaptırma veya teminat gösterme yükümlülüğünü yerine getirmeyen işletenlere, sorumluluk sınırının binde üçü kadar idari para cezası kesilecek.

Sigorta yaptırma veya teminat gösterme zorunluluğu ile ilgili hükümlere aykırı hareket edildiğinin tespit edilmesi halinde ilgili nükleer faaliyetin yürütülmesi için gerekli olan lisans ve izinler, sigorta yaptırma veya teminat gösterme veya süresi dolan sigorta poliçesini veya teminatı yenileme yükümlülüğü yerine getirilene kadar Kurum tarafından askıya alınacak. Askıya alınma tarihinden itibaren bir yıl, yetkilendirilen kişi tarafından gerekçelendirilmesi ve gerekçenin Kurum tarafından uygun bulunması halinde 3 yıl içinde söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde lisans ve izinler iptal edilecek.

Bir yetkilendirmenin iptal edilmesi halinde, iptal tarihinden başlamak üzere; yetki belgesi alınması gereken faaliyetler için 3 ay, izin alınması gereken faaliyetler için 6 ay, lisans alınması gereken faaliyetler için bir yıl süre ile iptal edilen yetkilendirmeye konu faaliyet için aynı kişi tarafından yeniden yetkilendirme başvurusunda bulunulamayacak ve Kurum tarafından bu kişilere yetki verilmeyecek.

İdari para cezaları, tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenecek. Bu para cezalarına karşı 30 gün içinde idare mahkemelerinde dava açılabilecek.

Aykırılığı oluşturan fiilin, işlendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde aynı kişi tarafından tekrar işlenmesi halinde idari para cezası her defasında bir kat artırılarak uygulanacak. Bu cezaların verildiği tarihten itibaren iki yıl içinde idari para cezası verilmesini gerektiren aynı fiil tekrar işlenmediği takdirde önceki cezalar tekrarda esas alınmayacak.

Bu Kanunun uygulanmasında nükleer santrallerin kurulmasına ve işletilmesine dair iş birliğine ilişkin uluslararası anlaşmalarda yer alan özel hükümler saklı olacak.

İdari yaptırımlar hakkında karar vermek hususunda Kurul yetkili olacak. Kurul, idari para cezası, yetkinin kısıtlanması, askıya alınması veya iptali idari yaptırımlarını birlikte ya da ayrı ayrı uygulayabilecek.

Mevzuatta nükleer enerji ve radyasyonun kullanımını içeren faaliyetlerin düzenleyici kontrolü ile ilgili olarak kapatılan Türkiye Atom Enerjisi Kurumuna yapılan atıflar Kuruma yapılmış sayılacak.

Nükleer Düzenleme Kurumunun düzenleme ve denetlemeye ilişkin mal, hizmet ve danışmanlık hizmeti alımları, nükleer santral projeleri kapsamında saha ve fizibilite çalışmaları ile ilgili etüt, hizmet ve danışmanlık hizmeti alımları, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun yürüttüğü ve desteklediği araştırma ve geliştirme projeleri için gerekli olan mal ve hizmet alımları ile bu projelerle doğrudan bağlantılı olan ve projenin yürütülmesi için zorunluluk arz eden yapım işleri ile Hesaplar Yönetim Kurulunun radyoaktif atık yönetimi özel hesabı ve işletmeden çıkarma özel hesabı ile ilgili danışmanlık hizmet alımları, ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç, Kamu İhale Kanunu'na tabi olmayacak.

Kanun teklifi yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapılmış olan tüm yetkilendirmeler geçerliliğini sürdürecek ve yetkilendirilmiş kişilerin yükümlülükleri Kuruma karşı devam edecek. Kurum yetkilendirilmiş kişilere bu kanun teklifine uyum amacıyla kurul kararı ile ek yükümlülükler getirebilecek, bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi için üç yıla kadar ek süre tanıyabilecek.

Giderlerini karşılayacak düzeyde gelir elde edinceye kadar radyoaktif atık yönetimi özel hesabına, kanun teklifi yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıla kadar, Bakanlık bütçesine bu amaçla tahsis edilen ödenekten borç olarak mali kaynak aktarılabilecek.

Komisyonda kabul edilen önergeyle, Elektrik Piyasası Kanunu'nda değişiklik yapıldı.

Buna göre, terfili sulamaların enerji giderlerinin karşılanması amacıyla DSİ Genel Müdürlüğü tarafından lisanssız olarak kurulması ve işletilmesi öngörülen yenilenebilir enerji tesislerinin tanımladığı maddelere, sulama faaliyetini sahada bir fiil yürüten ve DSİ'nin uygun gördüğü sulama birlikleri de ekleniyor.

Bu sayede DSİ'nin uygun gördüğü ve bütçe imkanları uygun olan sulama birlikleri DSİ'ye tanınan hak ve yükümlülükler çerçevesinde enerji giderlerinin karşılanması amacıyla yenilenebilir enerji tesisi kurabilecek ve işletebilecek veya DSİ tarafından kurulan yenilenebilir enerji tesisleri sulama birliklerine devredilerek aynı koşullarda işletebilmesi mümkün hale gelecek.

İl özel idareleri tarafından kurulan tüzel kişiler, il özel idaresi tarafından işletilen basınçlı borulu sulama şebekesi veya klasik kanallı şebekeleri ile sadece sulama amacına hizmet eden şebekenin su kaynağı üzerinde teknik imkânın olması ve DSİ tarafından uygun bulunması halinde enerji üretim tesisi kurulabilecek.

Kaynak : wwww.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları