loading
close
SON DAKİKALAR

Van’da bayram…

Van’da bayram…
Tarih: 25.10.2012 - 18:21
Kategori: Sağlık, Yaşam

Depremin 1. yılını geride bırakan Van’da bayramın ilk gününde sokaklara sessizlik hakim...

VAN (İsminaz Ergün)- Kurban bayramının ilk günündeyiz. Depremin birinci yılını geride bırakan Van’da da bayram yaşanıyor. Dün tüm sokakların iğne atmayacak kadar kalabalık olduğu Van’da, bugün sokaklarda sadece çocuklar var. Sabah ellerini öptükleri büyüklerinden aldıkları harçlıkları harcamak için çarşıya inen çocuklar, cafelerde, oyun salonlarda ya da parklarda zaman harcıyor.

Serhat, Azat, Ferhat ve Fatih, aynı mahallede oturan dört arkadaş. Sabah saat 06.00’da uyanmış, bayramlıklarını giymişler. “Abla, hemen babamızın elini öptük” diyerek, bayram gününde ilk yaptıkları şeyi heyecanla anlatıyorlar. Topladıkları harçlıkları harcamak için “Hemen çarsiye” indik diyen Serhat, “Eskiden bayramda daha heyecanlı olurdum, daha çok para alırdım” diyor, yaşadığı sadece 11 yıl olsa da. Depremden beri buradan ayrılmadıklarını söyleyen Serhat, halen akşam yatağa girdiğinde korktuğunu söylüyor. İstanbul’dan geldiğimi öğrenince, daha önce ailesi ile birlikte Güngören’e gittiğini ama İstanbul’u hiç sevmediğini anlatıyor. “Abla çok trafiği var. Bir de insanlar birbirine çok ‘lan’ diyor” diyerek, İstanbul’a dair gözlemlerini anlatıyor. Van’ı çok sevdiğini söylüyor elbette, ama büyümüş ve çok şey yaşamış edasıyla, “Bazen keşke başka yerde doğsaydım diyorum. Çünkü, burada her şeyi yaşamıyoruz. Parkımız yok, her şeyimiz eksik” diyor. En çok Mardin’i merak ettiğini söyleyen Serhat, “Kimsenin ağlamadığı, anaların, çocukların ağlamadığı, depremlerin olmadığı” bir bayram diliyor.

Sabahın ilk saatlerinde, daha kimse evinden çıkmadan çarşıya gelme fikri Azat’ın. “Çok heyecanlıydım, gezmek istedim. O yüzden arkadaşlarımı buraya getirdim” diyerek, ısrarının nedenini anlatıyor. Ve tabi bir değer nedeni de aldığı harçlığı hızla harcamak, yeni harçlık almak için yeniden çalışmalara başlamak niyetini de dilinin ucuyla söylüyor. Karadeniz ve Akdeniz’i merak ettiğini söyleyen Azat, hala çok kişiden harçlık aldığını söyleyerek, bayramların halen eskisi gibi olduğunu söylüyor. O’nun bu sözlerine ağabeyi Ferhat ve diğer arkadaşları itiraz ediyor.

Ferhat ile Fatih, Serhat ve Azat’ın ısrarı ile aldıkları ancak yemekte zorlandıkları dürümleri bitirmeye çalışıyor. Hepsinin yüzleri soğuktan yanmış, elleri titriyor, konuşmakta zorlanıyor. Sohbete başlamada ve sürdürmede ise hiç zorlanmıyoruz. Geceden beri başlayan ve kısa bir süre duran yağmurun yeniden başlaması ile sohbetimizi mecburen kesiyoruz. Ancak onlar, keyiflerini yarıda bırakma niyetinde değiller. “Biz eve gitmeyeceğiz” diyorlar.

Azat, “Abla biz yarın yine geliriz buraya” diyerek, beni de davet ediyor.

Van’da bayramların özellikle ilk günlerinde sokaklar kimsesiz olurmuş. Geçen bayram depremin acısı daha çok sıcak olduğu için böyle olmadı, bir bayram telaşı yaşanmadı. Her şeye rağmen hayat devam ediyor. Bugün kurbanlar kesilecek ve dağıtılacak. Yarın ise herkes, acıların yaşanmadığı, kimsenin ağlamadığı bayramlar yaşamak umutları ile bayram ziyaretleri gerçekleştirecek.

Van, halkın dayanışması ile büyük oranda yaralarını sardı, sarmayı sürdürüyor. Bu dayanışma yarınlara dair umutları diri tutuyor, yeşertiyor.

Etha

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları