loading
close
SON DAKİKALAR

İmamoğlu hakkında bir dava daha: Hâkimlik sorgusundaki ifadeleri nedeniyle 4 yıla kadar hapis cezası isteniyor

Tarih: 24.06.2025
Kaynak: istanbulgercegi.com

İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanarak başkanlık görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu hakkında, "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçlamasıyla 9 aydan 4 yıl 1 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanarak görevden uzaklaştırılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçlamasıyla 9 aydan 4 yıl 1 aya kadar hapis istemiyle bir dava daha açıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanarak başkanlık görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu hakkında, "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçlamasıyla 9 aydan 4 yıl 1 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, 2 cumhuriyet savcısı "müşteki" olarak yer aldı.

İddianamede, İmamoğlu'nun 23 Mart'ta "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında savcılıkta ifadesi alındıktan sonra tutuklanması talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildiği anımsatıldı. Hakimlikteki sorgusunda İmamoğlu'nun, tutuklamaya sevk yazısında isimleri bulunan iki cumhuriyet savcısına yönelik hakaret içerikli beyanları nedeniyle soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

İmamoğlu'nun hakimlik ifadesine yer verilen iddianamede, söz konusu beyanlarının savunma hakkı sınırlarını aştığı, şeref ve saygınlığı rencide edecek nitelikte olduğu öne sürüldü.

İddianamede, "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçundan yürütülen soruşturmada, Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan İmamoğlu'nun ifadesinin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile alındığı belirtildi. Suçlamayı kabul etmeyen İmamoğlu'nun, şahısların ailelerine, özel hayatlarına, onurlarına dair bir hakarette bulunmadığını, kamu adına eleştiri getirdiğini savunduğu aktarıldı.

İddianamede, İmamoğlu hakkında "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçundan 9 aydan 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası verilmesi, ayrıca Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde yer alan "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" hükmünün uygulanması istendi.

İstanbul asliye ceza mahkemesince iddianame kabul edildi.

Ne olmuştu?

İBB'ye yapılan 'yolsuzluk' soruşturması sebebiyle 23 Mart'tan beri tutuklu olan İBB Başkanı İmamoğlu hakkında, terör soruşturması kapsamında hâkimlik sorgusunda verdiği ifadeler gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı, “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret" iddiasıyla başlatmıştı.

İmamoğlu, “kamu görevlisine hakaret”ten başlatılan soruşturmaya konu olan ifadesinde şunları kaydetmişti:

"Yüce Türk yargısına ve onbinlerce namuslu yargıç, savcılara sesleniyorum ki, bu tür meslek namusunu, meslek ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin, şeref yoksunu bu insanlar Ramazan ayında kul hakkının ötesine geçip milletimize ve vatana ihanet etmektedirler, dolayısıyla suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur. Yazdıkları her sayfa çöp niteliğindedir, benim vatan ve millet sevgimi, bayrak sevgimi ve bu ülkede yaşayan 86 milyon insanı barış ve huzur içerisinde yaşayacakları bir ülke sevdamı bu tür çöp niteliğindeki insanlar beni ne sorgulayabilir, ne ifademi alabilir, ne de benimle ilgili fikir beyan edebilir. Benim milletime, vatanıma, bayrağıma olan sevgimi, bağlılığımı ölçecek, aşağılayacak ya da terörle iltisaklı olacak diyecek kişi anasının karnından doğmadı."

"Yargıyı perişan eden ve siyasetin aparatı haline getirme gayreti içinde olan kişi ve şürekası"
"Ben dün ne istedilerse vermedik diyenlerden ve dün dünde kaldı cancağızım diyenlerden değilim, dünde ne istediler de vermedik dediklerinde ülkenin zararlarını gördüğüm yerdeydim, bugün de ülkemize zarar verenleri çok iyi bir noktadan gören yerdeyim. Beni doğuran anne ve baba vatana ve millete faydalı olma noktasında yetiştirmiş, ben Cumhuriyet değerlerine bağlı, Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyetin 2. Yüzyılında gençleri ile tarih yazacağı bir döneme imza atmaya kararlı bir siyasetçiyim, bu hedefimi bu milletin 86 milyon insanımızın evlatları ile birlikte başaracağımızı milletimiz görecek ve yaşacaktır. Bu terör örgütü kimliği ile hareket eden bu iddianameleri yazan, uyduran, kumpasla beni alt etmeye çalışan yargıyı perişan eden ve siyasetin aparatı haline getirme gayreti içinde olan kişi ve şürekasi ile milletimiz ve devletimiz adına bayrağımız ilelebet dalgalansın diye sonsuz mücadele edeceğimi dünden daha güçlü olduğumu ve 86 milyon insanın varlığını arkamda hissettiğimi ve 86 milyon insanı birbirinden ayırt etmeden, kimliğine inancına bakmadan bu ülkenin asli bir vatandaşı olduklarını hissedecekleri bir geleceği hep birlikte başaracağız, Allah yolumuzu açık etsin, bu mahkemeye gelen bütün karalayıcı, kumpas içerikli iddiaları reddediyorum."

İmamoğlu, soruşturmaya konu olan ifadesine ilişkin verdiği ifade de "Ben şahısların ailelerine, özel hayatlarına, onurlarına dair bir hakarette bulunmadım. Bir kamu görevine, bu görevi kötüye kullanarak siyasete müdahale edenlere karşı kamu adına eleştiri getirdim. Beni değil, temsil ettiğim değerleri ve milletin iradesini yargılamaya çalıştıklarını çok iyi biliyorum. Ancak unuttukları bir şey var: Bu milletin vicdanı, kurguya değil hakikate inanır" demişti. İmamoğlu, söz konusu hâkimlik sorgusunda; kendisine emniyette ve savcılıkta yöneltilmeyen iddialar, haritalar, görseller ve örgüt beyanlarının dosyaya eklendiğini belirterek, "Bu tablo, bir yargılama değil, baştan kurgulanmış bir suç isnadıyla karşı karşıya bırakıldığımın açık göstergesiydi" demişti. 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları