Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz: Trump'ın mektubuna gereken diplomatik cevap verilmeli, üslerin kapatılması gündeme getirilmeli

Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği mektuba tepki gösterdi.

Vecdet Öz, "Mektubun mahiyeti ve kullanılan üslup bir ülkenin aşağılanabileceği en düşük seviyedir. Asıl düşündürücü olan şey ise mektubun seviyesizliğinin yanısıra Trump’ın haddini aşan ve diplomatik nezaket yoksunu böylesi bir cüret ve cesareti nereden bulduğudur" ifadelerini kullandı.

Öz, yaptığı açıklamada, "İktidarın kırıştırıp çöpe attık diyerek örtbas etmeye çalıştığı onur kırıcı bu mektubun mahiyeti çok iyi irdelenmeli, gereken diplomatik cevap sert bir şekilde verilmeli ve bunu yaparken de Amerika ilişkilerindeki kısıtlamalar ve üslerin kapatılma konusu mutlaka gündeme getirilmelidir" dedi.

Vecdet Öz'ün yazılı açıklaması şöyle:

İşte o mektup:

Ekselansları Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ankara

Sayın Cumhurbaşkanı,

Gelin iyi bir anlaşma yapalım! Binlerce kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulmak istemezsiniz ve biz de Türk ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemeyiz ve bunu yaparız.

Size bunun bir örneğini Pastör Brunson olayında yaşatmıştım.

"Sorunlarınızın bazılarını çözmek için çok uğraştım. Dünyayı yüzüstü bırakmayın. Harika bir anlaşma yapabilirsiniz. General Mazlum sizinle müzakere etmek istiyor ve daha önce vermedikleri bazı ödünleri vermeye niyeti olduğunu söylüyor. Size güvenerek, (Mazlum Kobani'nin) bana yazdığı, elime yeni ulaşan mektubu da ekliyorum." Sert adamı oynama. Aptallık etme!

Seni sonra arayacağım"

(İmza)"

Mektubun üzerinde 9 Ekim 2019 tarihinin olması ilginçtir; zira bu tarih, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda SDG'nin kontrolü altındaki alanda bir güvenli bölge oluşturmak için başlattığı Barış Pınarı Harekatı’nın ilk günüdür.

Mektubun mahiyeti ve kullanılan üslup bir ülkenin aşağılanabileceği en düşük seviyedir. Asıl düşündürücü olan şey ise mektubun seviyesizliğinin yanısıra Trump’ın haddini aşan ve diplomatik nezaket yoksunu böylesi bir cüret ve cesareti nereden bulduğudur!

Bir holding sahibinin bile genel müdürüne sarf edemeyeceği seviyedeki bu üslubu, Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülkenin devlet başkanına kullanma cesareti, cemâziyelevveli araştırılması gereken fevkalade önemli bir konudur.!

Hiç kimsenin endişesi olmasın ki bu tehditlere rağmen 9 Ekim günü yapılan sınır ötesi operasyon kararı meşrudur ve HDP hariç diğer tüm muhalefet partilerinin ortak kararıyla TBMM’den çıkmıştır; iktidar sadece bu kararı uygulayan icra makamıdır..

Yine de bu nefsi müdafaaya ülkemizi zorlayan nedenler ve yukarıda ifade etmeye çalıştığım mektubun yazılmasına kadar varan karanlık süreç ayrı bir tartışma konusudur.!

Yıllar içinde zuhur eden gayrı milli ilişkiler ve verilen tavizlerin nihai milli faaliyetlerle küllendirilmesi asla mümkün değildir, karanlık ilişkiler er yada geç ortaya çıkacaktır.!

İktidarın kırıştırıp çöpe attık diyerek örtbas etmeye çalıştığı onur kırıcı bu mektubun mahiyeti çok iyi irdelenmeli, gereken diplomatik cevap sert bir şekilde verilmeli ve bunu yaparken de Amerika ilişkilerindeki kısıtlamalar ve üslerin kapatılma konusu mutlaka gündeme getirilmelidir."

Trump'ın mektubu: