Kılıçdaroğlu: Türkiye'yi adaletle yöneteceğiz, kimseyi ötekileştirmeyeceğiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 27. Dönem 2. Çalışma ve Değerlendirme toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

"KHK ile görevlerine son verilen herkesin durumunun yeniden gözden geçirilmesi lazım. KHK ile görevlerine son verilenler Ankara'da toplantı yapacaklardı, o toplantı da yasaklandı. Sıkıntılarını kamuoyuyla paylaşacaklar. Neden korkuyorsunuz? Sivil ölüme mahkum edilen insanların dademokrasiye ihtiyacı, düşüncelerini özgürce dile getirebilmeliler.

Seçimlerde güzel bir sonuç elde ettik. Bazı illerde beklediğimiz olmadı ama güzel bir sonuç elde ettik. Seçimlerin 1. etabını tamamladık. Hepimiz birlikte çalıştık. Milletvekilleri, PM, MYK üyeleri, il, ilçe başkanları... Sıra geldi 2. etaba. 2. etaba da birlikte çalışacağız. 

2. etapta Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri olacak. Birlikte aynı inançla ortak ses çıkararak çalışacağız. Yerel seçimlerin bittiğinin ertesi günü başladık. 24 ile arkadaşlarımızı gönderdik, toplumun her kesimiyle görüşmeler yaptılar. Rapor verdiler. Raporlarda ortaya çıkan sonuçların birincisi şu: Ekonomik kriz bütün illerde derinden hissediliyor. Tarımın ağırlıkta olduğu yerlerde çiftçiler perişan. Borçlarını, faizlerini ödeyemiyorlar. Alacaklar erteleniyor ama her erteleme yeni faiz yükü getiriyor. 

Urfa'daki pamuk üreticilerinin sesi her tarafa ulaşmak zorunda. Özelleştirilen fabrikaların kapatılması sonucu işsizlik yaşanıyor. Özelleştirmenin ne kadar gayrı ciddi yapıldığının göstergesi. Özelleştirmede amaç daha fazla üretim ve istihdamdı.

Turizm ve endüstri meslek liselerine ihtiyaç da dile getirilmiş. 

Tarımda uğraşanların yaş ortalaması büyüyor, gençler tarımdan uzaklaşıyor. 

Anadolu'daki iller, başta Erzurum olmak üzere, üretimden koparıldı. Tüketen iller konumuna gelmiş durumdalar. Elektriğe, doğalgaza zam kışın uzun sürdüğü illerimizde daha ciddi sorun ortaya çıkacak.

Çok sayıda firma iflas etti, konkordato ilan etti. İşsizlik bütün illerde de raporlara yansımış durumda. Adıyaman'daki işsiz sayısı 50 bini aşmış durumda. Saraydakiler farkında değil sarayda işsiz yok. 

Geçen yıl soğanı ver patatesi ithal etmiştik. Soğan ve patates üreticileri ürünlerini satacak yer bulamıyorlar. Üretim plansız ve kontrolsüz.

Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis'te Suriyelilerin acı bir tablo olarak ortaya çıktığı raporlarda dile getiriliyor.

Burada dikkat edilmesi gereken şey, özellikte Gaziantep'te Suriye'nin en büyük tarikatı Haznevi'nin giderek büyümesi ve genişlemesi Antepliler arasında ciddi endişeye yol açıyor.  

Bu illere bir kez gittik, arkadaşlarımız bir daha gidecekler. O illerdeki kanaat önderleriyle ben bire bir konuşacağım. Bizden ne bekliyorlar, planlarımız nedir onları söyleyeceğiz. Türkiye'nin bir çıkışa ihtiyacı var. Bizim karamsar tabloya teslim olmamız söz konusu değil. Aşmak zorundayız. Birlikte aşacağız. Toplumun her kesimiyle görüşeceğiz. İşsiziyle de sanayicisiyle de görüşeceğiz. 

Biz Türkiye'yi hakça, adaletle yöneteceğiz. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, herkesi kucaklayacağız. 

Ayrışmamız, bölünmememiz lazım. Öyle bir noktaya geldik ki içtiğimiz suda bile toplumu ayrıştırdılar. AK Partili kardeşlerime, ülkücü kardeşlerime sesleniyorum su üzerinden ayrışıtırılır mı toplum? İBB'yi Ekrem İmamoğlu kazanmış, Hamidiye Su'yu içmeyelim... Nedir bu? Akıl var, mantık var. Bu noktaya getirdiler. Bu noktaya getirdiler toplumu. Biz bu noktadan toplumu alacağız bir bütün haline getireceğiz. Bu kin duygularının dışa yansıması, demokrasinin içselleştirilmemesindendir. Sen kazandın, gör sana neler göstereceğim, diyorlar."